Sosyal Medya

Makale

Hz. Musa, Hz. Davud ve..

Bu yazıyı baÅŸta “Reis” olmak üzere, külliyedeki herkese ve “Ben de iman edenlerdenim” diyen kardeÅŸlerime yazıyorum:

Kur’an-ı Kerim bize Hz. Musa ve Hz. Davud’dan örnekler verir. Hz. Musa zulüm altındaki kavmini Firavunun zulmünden kurtardı, denizi yarıp geçtiler. Aç kaldılar kendilerine Bıldırcın kebabları, kudret helvaları ikram edildi.

Ben-i Ä°srail’e aynı anda iki Peygamber rehberlik ediyordu: Hz. Musa ve Hz. Harun.

Biz Peygamber deÄŸiliz. Dolayısı ile “Masum” da deÄŸiliz. Hz. Muhammed (SAV)’e verilmeyen gök hazinelerinin kapısının anahtarı bizden birinin elinde de deÄŸil. “Mucize” gösterecek de deÄŸiliz.

Evet, kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor. Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah O’nu ve kavmini 7 yıl bolluk ve 7 yıl kıtlıkla imtihan etti.

Allah bizi de, mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak KÄ°MÄ° ZAMAN EKSÄ°LTEREK imtihan edecektir. Ve o Allah, biz kendi hakkımızdaki hükmü deÄŸiÅŸtirmeden, bizim hakkımızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmeyecektir. Ve o Allah, cahil ve zalim bir topluluÄŸa, kafirler, fasıklar ve münafıklar topluluÄŸuna yardım etmeyecektir. “İçimizdeki beyinsizlerin iÅŸledikleri yüzünden helak olan bir kavim olmak istemiyorsak” yeniden bazı ÅŸeyleri düşünmemiz gerekiyor.

Babamız Peygamber olsa gelse, bizi kurtaramaz. Herkes için yaptığının karşılığı vardır. Kurtarıcı yok. KurtuluÅŸa, Allah’a, Resulüne ve kitaba çağıran rehberlerimiz vardır, kendine çağıran deÄŸil! Sakın, Åžeytan bizi Allah’la aldatmasın ve biz de Din ve devlet büyüklerimizi Ä°lah ve Rab edinmeyelim. Onlardan güç yetiremeyecekleri ÅŸeyler istemeyelim ve onlar da kendi ellerinde olmayan ÅŸeyleri vaad etmesinler.

Değişmesi gereken, başımızdakilerden önce biziz biz! İktidar sahipleri, toplumun aynadaki görüntüsüdür bir bakıma! Bunu anlayalım artık.

Hz. Musa kavmini Firavundan kurtardı, ama mucizevi bir kurtuluÅŸla esenliÄŸe çıkanlar daha Kudüs için yola çıkmadan, daha o muhteÅŸem günün hatıraları canlı iken, o olayın üzerinden aylar geçmeden sapıttılar ve Allah da onların yollarını sapıttı. Hz. Musa Tur’a çıktığında, kavmi, Samir’in yalanına uyup altın bir buzağıyı Allah’a şükran niÅŸanesi olarak sunmaya kalktılar da lanetlendiler. Bu olaydan sonra yanlışların arkası gelmeye devam etti ve 15 günlük Kudüs yolculuÄŸu tam 40 yıl sürdü. Hz. Harun yolda vefat etti. Hz. Musa Kudüs’e varamadan O da yolda vefat etti ve YuÅŸa aleyhisselam kavmini Kudüs’e götürdü.

Sapıtan bir kavmi Allah’ın elinden alacak bir lider, önder yoktur! Hiçbir halk, hiçbir devlet, masivaya ait, kul yapısı hiçbir ÅŸey ezeli ve ebedi deÄŸildir ve olamaz.

Çoklukla övünmeyin. Yaptıklarınızla övünmeyin. Veren Allah alır da. Kimse Hz. Süleyman kadar zengin deÄŸildi, olmayacak da. Onun serveti bir asır bile sürmedi. Mucizevi bir ÅŸekilde inÅŸa edilen Mabedinin taÅŸlarının hiç biri yerinde deÄŸil artık. Elinizde Hz. Musa’nın asası, Hz. Davud’un kılıcı, Hz. Süleyman’ın yüzüğü olsa ne yazar. Onların sahiplerinin durumu ortada deÄŸil mi?

Hz. Ä°sa, “Mesih”ti. Ruhul Kuds’tü, kavmini mi kurtardı, kendini mi?

Kurtaracak olan Allah’tır, o zaman yalnız O’na sığının ve O’ndan yardım dileyin.

Bizim için tek onur, tek görev, O’nun rızasının tecellisinin vesilesi olmaktır. O bize deÄŸil, biz O’na muhtacız. O’nun kolaylaÅŸtırdığından kolay, zorlaÅŸtırdığından zor bir iÅŸ yoktur. O görür, duyar, bilir, Kadiri mutlak / Mutlak iktidar sahibidir ve O “ol” der ve o ÅŸey hemen olur. Olduran, öldüren, diriltecek olan, kadere, rızga ve ecele hükmeden O’dur.

Hiçbir ölümlüye “öl de ölelim, vur de vuralım” demeyin, aklınızı kiraya vermeyin, haÅŸa birilerinin “Tanrıyı kıyamete zorlaması” gibi kimse Allah’ı iktidara zorlamak gibi bir gaflete düşmesin.

Haksız kazanılan paralar ve gasbedilen, ehliyetsiz ellerdeki makamlarla, “kem alat” ile “kemalat” olmaz, bilesiniz!

Ä°nsanlar ne çabuk umuda kapılıp, ne çabuk ye’se kapılıyorlar. Hani O bizi” sabreden, şükreden, direnenlerden” bulacaktı. Ä°man ettiÄŸimiz kitapta bunlar yazılmadı mı? Biz de bunları kabul ederek mü’min olmadık mı? Hani “Havf ile reca” (Korku ile umud) arasında bir yerde duracaktık.

“Bir musibet, bin nasihattan hayırlıdır” derler ya, bu musibetlerin arkasında gizli bir “hayır” vardır diye düşünüyorum. “Bize hayır gibi gelen ÅŸeylerde ÅŸer, ÅŸer gibi gelen ÅŸeylerde Allah hayır murat etmiÅŸ olabilir”. Bizim bir silkelenmeye ihtiyacımız vardı.

Ben düşmanlardan korkmuyorum. Hiç korkmadım. Ben kendi içimizdeki “beyinsizlerden” korkuyorum. Onları çok sevmiÅŸtik oysa ve onlara makam, mevki, itibar ve servet ikram etmiÅŸtik!? Çevremizi onlar kuÅŸatmıştı. Ve sonuç: Gelinen nokta ortada. Haram para, fuhuÅŸ, kumar, uyuÅŸturucu, rüşvet, torpil, hangisini sayayım ki.. Ä°mam-Hatiplerde, Ä°lahiyatlarda namaz kılanların oranı ne biliyor musunuz. Başörtülülerin ve sakallıların savruldukları yeri görüyoruz. FETÖ durduk yerde ortaya çıkmadı. Åžeytanın varlığı günah iÅŸlememizin bahanesi, gerekçesi olmaz. Peki bu yalan dine bu kadar insan nasıl kaptırdı kendini. Ve bu sapkınlık içindekiler FETÖ’cülerden ibaret mi sanıyorsunuz.

Talut - Calud olayını hatırlayın. Düşmanın güçlü ordusuna karşı güçlü bir muvahhidler ordusu. Yola çıkarken öyleydi. Başlarında güçlü bir komutan. Irmaktan geçerken su içmemeleri, içeceklerse de çok az içmeleri istendi. İçenler çok büyük çoğunluktaydı ve kana kana içenler nehrin bu tarafında kaldılar. Geçenler yüzlerle ifade edilen küçük bir topluluktu. Düşmansa çok güçlüydü.

Sonuç: Azınlıkta olanlar, güçlü komutanın savaÅŸ taktikleri ile deÄŸil, Davud’un sapanı ile savaşı kazandılar. Allah dilerse böyle olur. O, Zebur’un ikram edildiÄŸi Davud AS’ın oÄŸlu Süleyman AS da, babası vefat ettiÄŸinde daha 12 yaşında idi. Oysa 19 oÄŸlu vardı Davud AS’ın. Allah Süleyman aleyhisselama Mabedin inÅŸasını ikram etti. Ä°lim ve hikmet, güç ve kuvvet, bütün zamanların en büyük servetini verdi. O da sadece kendi kısa ömrü ile sınırlı idi.

Hz. Süleyman, Ä°sa AS’dan 900 yıl kadar önce yaÅŸadı. Güç, iktidar ve servet konusunda kamu alanında sorumluluk üstlenenler Hz. Davud ve Hz. Süleyman’ın hayatını okumadan iÅŸe baÅŸlamasınlar. “Kılıçların” ve “yüzüklerin efendisi”nin sırrı bugünümüzü aydınlatacak birçok hikmeti içinde barındırıyor.

Övünmeyi, dövünmeyi bırakalım. Ä°mtihan oluyoruz. Tek gerçek bu. Korku, tereddüt, ye’s yok. Onlar iman zaafıdır. Bizi gören duyan, bilen hüküm sahibi bir Allah var! Allah’a dayanın, sa’ye sarılın, hikmete ram olun! “Yol varsa budur, bilmiyorum baÅŸka çıkar yol.” Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ve bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor olamaz mı? O zaman O’na layık olmaya bakalım.

Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. Davud ve Hz. Süleyman’ın ali ve ashabına selam olsun. O soyun son risaletine sahip Ä°sa Mesih AS’a, hepsinin ortak atası Al-i Ä°brahim’e ve  Onların hakikatını bize ulaÅŸtıran hatemünnebiye de. Selâm ve dua ile.

YENÄ° AKÄ°T

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.