Sosyal Medya

Makale

Paranoyak Meczuplar İslamı Tanınmaz Hale Getirdiler

Mukaddes dinimiz aziz İslam, ham yobaz kaba softalar elinde ucuzlaştırılmıştır.Tedebbür, tezekkür, taakkul planında son sıralarda yer almanın utancı içindeyiz.

Çeyrek hocaların, ÅŸeyhlerin, hoca efendi geçinen ve dinin sırtından geçinen insan müsveddelerin, elinde bu din, idrak, ahlak nizam noktasında maskaraya çevrildi. Körü körüne kendilerine baÄŸlanan düşüncesiz müridler, kendilerine verilen ellerine tutuÅŸturulan  reçeteler doÄŸrultusunda robotlaÅŸtırıldılar, bu ise düşünce milleti olmadığımızın hala duygusal bir çizgide folklorik - arabeks bir dinin takipçileri olduÄŸumuzun bir göstergesidir.

Derin alimler yerine, tefekkür adamları yerine, sığ, ufuksuz, çağını tanımayan, praÄŸmatist siyasi oluÅŸumlara yalakalık yapan, hatta CIA-Mossad baÄŸlantılı, israiliyyat, mesihiyyat, rivayet kültürünü din diye anlatan, ruhu ve bedeni hasta olan paranoyak meczuplar yetiÅŸti bu topraklarda. Yerli yobaz hocalar eliyle bu millet ruh köklerine yabancılaÅŸtırıldı. Din adına yıllarca kendi yorumlarını, sapkınlıklarını mehdici yapılanmalarını yutturdular. Bu iÅŸi fark eden, ikaz eden, uyaran Kur’an ve sünnet çizgisindeki müslümanları, siyasi Ä°slamcılıkla, radikalizmle, fundamantalizmle, mezhepsizlikle, tasavvuf düşmanlığı ile, Kur’an Ä°slamcılığı yapmakla vs.. suçladılar yaftaladılar.

Peki ÅŸimdi ne oldu illa bu sapıkların darbe yapmasını mı beklediniz! Bunların iÅŸgalci olduklarını anlamak için! Ve diÄŸer sapkın potansiyel paralel din cemaatleri? Onlarca bu topraklarda palazlanmaya devam ediyorlar. Diyanet Ä°ÅŸleri baÅŸkanlığı, darbe sonrası bu sapık için sahte mehdi diyor yapılan din ÅŸurasında. Bir yanlıştan bir yanlışa? Adam gibi deyin ki ÅŸu aziz dinimiz Ä°slamın inancında, mehdi, mesih beklentisi yoktur. KardeÅŸlerim noktayı koyun. Sen buna sahte dersen, öbür cemaat hakiki mehdi bizde abiler buyrun bize derler. Ä°ÅŸporta tezgahında mehdi satmaya baÅŸlarlar… Velhasıl bu uyduruk kıytırık din algılarının yanlış olduÄŸunu söyleyen samimi müslümanlar, Amerikan siyonist ağızlarla dışlandılar yaftalandılar.

Bu topraklarda derin alimler yerine, ufuksuz, içeriksiz, geleceksiz, sığ cüce ve kukla din tacirleri yetişti. Sonra ruhumuzu ahlakımızı kaybettik. Bu dini güzelim İslamı işporta tezgahına düşmüş ucuz bit pazarı malları mesabesine indiren beleş cennet dağıtan şarlatanlar, şeyhler, cübbeliler, cübbesizler, kavslar, kainat imamları, öngütler, döngütler, babalar, mafyalar ne kadar bilimum zevat takımı varsa topyekün bu halkın imanını inancını, duygularını mallarını servetlerini sömürdüler ve hala sömürmeye devam ediyorlar. Bir sülük gibi yakalarına yapışıp emmeye devam ediyorlar. Hacı amcanın biriktirdiği kefen parasına dahi göz koyup alan alçaklardır bunlar.

Maalesef maruz bırakılan bu ahlaksızca yanlış din algılayışları, bilinç yetersizliği müthiş bir düşüşe boşluğa yuvarlamıştır bu halkı. Bundan dolayı büyük ölçekli yöntemler, algılar, çözümlemeler inşa edilememektedir. Bu utanç verici kör teslimiyetçilik bu halkı sürüleştirmeye daha ne zamana kadar devam edecek.

Güzelim islamı, ufuksuz, ışıksız beynine, derinliksiz ruhuna uyduran yobazlara geçit vermemeliyiz. Ne yazık ki saf iman ve tefekkür, aÅŸk ve hamle planında prototip aydınların çıkmayışı ümmet çapında gerileme ve çürüme boyutlarını derinleÅŸtirmiÅŸtir. Sömürüye, bencilliklere ve çıkara dayalı bir cemaat diliyle konuÅŸan hoca taslaklarıyla islami bir gelecek tasavvuru oluÅŸturabilir misiniz? Öyle ki din adına bilgisizliÄŸin, bilinçsizliÄŸin sömürülmesi tavan yapmış durumda. Bunun en çarpıcı örneÄŸini FETÖ’de gördük. MüthiÅŸ bir akılsızlıkla ahlaki bir boÅŸluÄŸa, fosseptik çukuruna yuvarlandılar maalesef binlerce insanı da yuvarladılar.

İslami bütünlükten, tevhidi bütünlükten, ümmet bütünlüğünden keyfi bir biçimde koparılmış saptırılmış parçalara bölünmüş yorumlarla, menkıbelerle İslami bir dil, dönüşüm, gelecek, istikbal inşa edilemez. Dini hayatın içinde korkunç bir sapma ile karşı karşıyayız. Evrensel bir ufka ve mücadele yaklaşımına sahip değiliz. Hakikat arzusu, kaygısı kimsenin umurunda olmadığı bir zamanda yaşıyoruz. Zihinlere prangalar vurulmuş herkes zindanından memnun gibi görülüyor.

Çağın sarsıntılarına karşı ancak yepyeni bir ruhla ayakta durabiliriz. Bu ise yeni bir kültür yeni bir inanç ahlak ve aşk hamlesiyle mümkündür. Yeniden yeni bir insanı diriltmemiz inşa etmemiz lazım. Tarihin bizi içine ittiği karamsarlıktan ve kötümserlikten çekip çıkaracak ideal uğruna yaşamaktan doğan bir sevincin gönüllerini sarması ve topyekün millet ve devletçe yenilenerek asrımızda emin adımlarla mazlumların umudu olmaya, varlık sahasında iddiamızı sürdürmeye devam etmeliyiz.

Onurlu halkımızın duvarına çarpıp geri dönen iÅŸgalci ihanet ÅŸebekelerinin, din kılıfı altında karanlık sularda beslenmesine bundan böyle asla izin vermemeliyiz. Bu ise halkımıza arı duru sahih Ä°slamı yeniden samimi ÅŸekilde eÄŸmeden, bükmeden, kıvırmadan dosdoÄŸru bir ÅŸekilde anlatmakla mümkündür. Artık vaizler camilerde, don temizliÄŸinden deÄŸil din temizliÄŸinden bahsetmelidir. Her türlü israiliyattan ve meshiyattan arındırılmış bir din anlatılsın, kavratılsın. Halkımızı Kur’an ile yüzleÅŸtirmemiz lazım ki insanımız Kur’anla düşünsün kuranla anlasın hakikatin sırrını. Muhammedi bir duruÅŸ sergilesin. Ä°nsanlarla, peygamber sahabe iliÅŸkisini pratiÄŸe yansıtsın yoksa  ÅŸeyh-mürid iliÅŸkisi ortaya çıkar ve akıl devre dışı kalır. Kur’anla hayata bakarsak, zamanın yorumunu ve anlamını kavramış oluruz ki çaÄŸlar ötesinden bu anlamı bize getirmiÅŸtir. ''Her ÅŸey Allah’ın önünde fanidir''prensibinin içinde eÅŸyanın rüzgar gibi savrulduÄŸunu görsün insanımız.

Kurandan beslenen dirilir ve direniÅŸ  eri olur. Dininin, inancının, salih amelinin saÄŸlamasını Kur’anla yapar. Kur’an yolundan ayrılanlar yataklarından cin çarpmıscasına uyanırlar. Ab-ı hayat Kur’andır, iksir Kur’andır. Genç nesli, ideal nesil, ashab-ı kefh modeli  nesil yapacak Kur’andır. Kadınlarımıza iffet, erkeklerimizde onur vakar bağışlayan, toplumlara heybet, haÅŸyet getiren, mutluluÄŸun mimarı, ruhların zafer tacı, kalplerin rahmet anıtı Kur’andır.

Müslümanlar Kur’andan uzaklaÅŸtı, baÅŸlarına bin bir türlü belalar, esaretler, zilletler geldi. Öznelikten nesneye evrildi. Yanlış bir bilincin arkasında sürüklendiler. Cemaatlerin, hiziplerin, grupların, meÅŸreplerin dillerinin konuÅŸuyor oldular. Kur’an dili susturuldu. Oysa bizim ümmet bilinci içinde ümmetin dilini konuÅŸuyor olmamız gerekirdi.

Ahlaki ve zihinsel bir sefaleti ancak ve ancak Kur’anla aÅŸabiliriz. Gelin Kur’anı anlamaya, tedebbür, tefekkür, tezekkür, taakkul etmeye baÅŸlayalım. Kur’anın bizlere tanıttığı Hz Muhammed(a.s.)’e tabii olalım ve onu model kabul edelim. Ä°slamı tanınmaz hale getirenlere fırsat vermeyelim. Yeniden iman edip  yeniden bismillah diyelim. Akletmeye baÅŸlayalım. Unutmayalım ki akletmek hakikati kucaklamaktır.

O zaman anlamaya başlarız....

                                                                                                                            

                                                                                                                                                                                                                         

1 Yorum

  1. Deccal

    Şubat 20, 2019 Çarşamba 17:16

    Elhamdülillah Benjamin bey

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.