Sosyal Medya

Makale

Tarikatlar aslına dönmeli

DÄ°B “Mini din şûra”sının ana konularından biri de buydu sanırım..

Tarikatlar kendi içine bakmalı artık.. Yoksa çok başları ağrıyacak.. Bazı tarikatlar holding havasına büründü, bazıları devlet içinde örgütlendi..

Sahih sufi gelenekte, müridan devlet kapısından uzak durur. Siyaset ve memuriyet onların iÅŸi deÄŸildir.. Ama gelinen noktada ve hâlâ FETÖ’nün izinden yürüyen birçok tarikat var. Kendi din yorumlarını “dinin tek mümkün doÄŸru yorumu” gibi sunan tarikatlar var. Siyasi olarak örgütlenen tarikatlar var. Siyasete adam sokmak için parti yöneticileri ile pazarlık yapan “hoca efendiler” var..

Kendi dini yorumlarını yaymak için kitaplar yayınlıyor, okullar, kurslar açıyorlar, radyo-Tv kuruyor, sosyal mediayı örgütlü bir ÅŸekilde kullanıyorlar. Ä°ÅŸletmeler, STK’lar kuruyorlar..

“Paralel din” sadece FETÖ ile sınırlı deÄŸil.. Yıllar önce “Bu din benim dinim deÄŸil” isimli kitabımda “atomizasyon”, “nötralizasyon”, “agnostizm” sürecini anlattım. “Amerikano mehdi”, Amerikalı Ä°slam, Protestan Ä°slam, Amerikalı Mehdi sürecini yazdım. 

Örgütlü dini topluluklar, kendilerini dinin merkezine koydukları için uyarıları kendi dışındakilerin sebeb olduÄŸu sorunlar olarak gördü.. Bu curcunanın dışında kalanlar ise ya “TSE damgalı bir din”e yöneldiler ya da, “Folk Ä°slam” dedikleri, gelenekten ibaret, menakıb ve mefahirle süslenmiÅŸ “Atalarının dini”ne döndüler.. Laikler için ise zaten din bir vicdan sorunu idi. Siyasal talepler onlara göre dini siyasallaÅŸtırıyordu.. Din onlara göre bireysel planda vicdanlara, toplumsal planda mabedlere hapsedilmeli, ritüel, seremoni, ikon ve ayinlere indirgenmeli idi.. “Neo sufizm” “aÅŸk, hoÅŸgörü, evrensel kardeÅŸlik” gibi bir evrim geçirecekti..

Bunların çoÄŸu, insanları Ä°slam’a deÄŸil kendilerine çağırıyorlar, kendi ÅŸeyhine, liderine, örgütüne.. “Dine karşı bir din”e dönüşüyorlar.. Müslümanları Müslümanlığa çağırıyorlar. Kendilerini dinin merkezinde gördükleri için ötekileri “tekfir” ediyorlar.. Düşünsenize, Allah’ın emrine uymazsanız haram, resulün sünnetine uymazsanız mekruh, ama birilerinin peÅŸine takılmazsanız dinden çıkarsınız, ÅŸeyhiniz ÅŸeytan olur!

Allah “din büyüklerinizi Ä°lah ve Rab edinmeyin” diyor, birileri “Musalla taşındaki meyyid gibi olunuz” diyor.. Åžimdi bir de Neo Ä°slam, Euro Ä°slam diye bir ÅŸey çıkıyor.. Kur’an’ın ÅŸifresinden Kur’an’ın tarihselliÄŸine, Kur’an’da sembolizmden, Risaletin bugüne dönük dini yorumlardaki etkisine kadar her ÅŸeyi tartışıyoruz. Din akıl, din ilim iliÅŸkisi, bilgisayar teknolojisinin ortaya çıkarttığı yeri sorunlar hepsi üst üste geldi.. Din üzerinde arkaik tartışmalardan protest akımlara, Scietolojist yaklaşımlara kadar ne abukluk isterseniz var.. Dinler arası diyalog, mezhep ve tarikatların dinleÅŸtirilmesi gibi daha bir sürü sorun yaşıyoruz.. Laikçiler zaten dini, ekonomik, sosyal ve siyasal hayattan tamamen tecrid ediyorlar.. Onlara göre din bir gönül iÅŸi sadece.. Onların “kalpleri temiz”!? Kimileri din, ideoloji ve siyaset üçgeni içinde yeni bir din ve devlet vaad ediyor, kimi Mehdi gelene kadar bekleyin, sadece bekleyin diyor.

Bu iÅŸ böyle devam edemez. “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” deÄŸil.. “Bir hırsız bir baÄŸdan bir bostan çalar, rüşvet alan, bir bostan ya da bir selam karşılığı bir bağı satar”. Hangi tarikatın hangi bakanlıklarda, KÄ°T’ler, BÄ°T’lerde örgütlendiÄŸini bilmeyen var mı? Hangi üniversitelerin yönetimini kimlerin ele geçirmeye çalıştığını ya da.. Hani iÅŸi ehline verecektik. Hani adil ÅŸahidler olacaktık! Birileri FETÖ’den boÅŸalan yeri doldurmaya çalışıyor sanki. FETÖ’cüler de onların arasına sızmaya çalışıyor. Zaten FETÖ’yü örgütleyen uluslararası sistem, daha önce onlar arasına da sızmaya çalışmadı mı sanıyorsunuz.. Unutmayın paralelin de paraleli var! 

Åžeyhini mutlaklaÅŸtıran biri, emri kimden alır?. O zaman siyasette, bürokraside hiyerarÅŸiyi nasıl muhafaza edebilirsiniz? Adam muhkem nas’la sınırlı bir dine sahip deÄŸil, Åžeyhinin müteÅŸabih bir alandaki tercihini din kabul ediyorsa onu ne yapacaksınız? Zaten onun ÅŸeyhi gaybı da biliyor. 3’ler, 7’ler, 40’lar aleminden haber getiriyor. Resulullah’la rüyasında buluÅŸuyor, Cebrail’le görüşüyor.. “Åžeyhinin bir gülüşüne tüm varlığını feda etmeye hazır” birinden söz ediyoruz.

Bakın, aşk ve öfke gözü kör eder. Orada akıl yoktur.. Orada siyaset tabii mecrasından sapar, din de sapar. Aklınız kadar iman edecek, aklınız kadar amel işleyeceksiniz. Dininiz aklınızdan daha fazla olamayacağına göre, çünkü bilmediğiniz şeye iman edemeyeceğinize, onu bir ahlak, sorumluluk ve davranışa dönüştüremeyeceğinize göre, aklınızı baskılayan her şey dininize bir sınır koyar. Kuşkusuz akıl tek başına hakikatin kaynağı ve ölçüsü değildir ve olamaz..

Bizim, “Atalarımızın dini”nden vazgeçip, “Allah’ın dini”ne, “Müslümanların kardeÅŸliÄŸi” temelinde, Allah, Resul ve kitabla mukayyed bir dine geri dönmemiz gerek. Dinin cami merkezli, ümmetin vahdetini esas alan bir yapıda olması gerek.. Ãœmmetin kendi öz denetim mekanizmasını kurması gerek.. Bu ÅŸekilde bir yere gidemeyiz.. Dün, dinin muhafazası için bir imkan olan bu yapılar, bugün tefrikanın asıl sebebi. En fazla okumuÅŸu olan, en fazla ekonomik güç oluÅŸturan, en son Ä°slami hareketlerden biri olan Nurcuların geldikleri nokta ortada, birbirine selam bile vermeyen, hatta birbirini tekfire varan suçlamalar yönelten bir düzineden fazla fırkaya ayrıldılar.. Esed’le iÅŸbirliÄŸi yapıp, Sünni kardeÅŸini Yezid gören Ali Åžiasından uzaklaşıp, Safevi Åžiasının peÅŸine takılan Åžia, Sisi’ye itaat edip, Mursi’ye isyan eden, Sufiyi müşrik gören, Selefi Salihin’in çizgisinden uzaklaşıp, Avami Selefi, Åžii’yi ve Selefi’yi mürted gören, ehli Suffe çizgisinden uzaklaşıp, Hind mistizmi ya da sofistike akımların peÅŸinden savrulan Sufi ile biz nereye kadar gidebiliriz.. Bakın, mezhep ve tarikat din deÄŸil, biri dini yorumlama, öteki ahlaken yücelme ve farzı kifayelerin tenfizi konusunda dini hizmetlere nefsini memur etme mektebidir. Ä°slam ümmetinin önündeki en büyük tehlike, dışarıdan Ä°slam’a ve Müslümanlara yöneltilen tehdit deÄŸil, içimize salınan tefrika, cahillik ve din kisvesi altında örgütlenmeye çalışılan “Dine karşı dindir”.. Öyleyse haydin, Allah’a, Resulüne, kitaba.. Öyle ise din namına FETÖ’cülere, 28 Åžubat Åžeyhlerinin, ne idüğü belirsiz birtakım sahte din bezirganlarının pazarlamaya çalıştıkları nevzuhur kerameti kendinden menkul “hocaefendiler”in pençesinden yakamızı kurtaralım.. Bize, Ä°lahlık ve Rablik taslayanlara “LA” diyelim. Åžeytan bizi Allah’la aldatmasın! Dikkat: AÄŸuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı. Unutmayın: Cehennemin yolları iyi niyet taÅŸları ile döşelidir! 

Aynı Allah’a, Resulüne, kitaba, iman edenler, tek bir millet, tek bir ümmet, tek bir cemaattir. Kim ki, baÅŸka bir cemaatten söz ediyorsa, kendine ya yeni bir ilah, ya yeni bir kitap, ya da yeni bir resul uydurmuÅŸtur. Biz Müslümanlardanız ve Müslümanlar kardeÅŸtir. BaÅŸkaları bizi hesaba çekmeden, biz kendi özel ve tüzel nefsimizi hesaba çekmeliyiz. Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.