Sosyal Medya

Makale

İmam Cafer Sâdık bir mezhep imamı mı?

Dünya Åžiîlerinin çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturan fırka, İsnâ AÅŸeriyye el-İmâmiyye (Oniki İmamcılar) fırkasıdır. Åžia denince insanların aklına bu inanç akımı gelir. Ülkemizde caferiler diye de bilinirler. Caferi mezhebi denmesinin sebebi ise İmam Cafer Sâdık’a nisbet edilmesinden kaynaklanır.

Bizim toplumumuzda insanların gerçek diye bildiÄŸi çok yaygın bir yanlış vardır. Şöyle ki; İmam Cafer Sâdık’ın Åžia ekolünde diÄŸer mezhep imamları gibi bir âlim olduÄŸu sanılır. Bir İmam Ebu Hanife, İmam Şâfi, İmam Ahmet b. Hanbel ve İmam Mâlik gibi. 

Bu sünnî imamlar tabilerine göre mezhebin kurucu imamlarıdırlar ama masum deÄŸildirler. Her sözleri alınmak zorunda deÄŸildir. Allah Resûlü (sas) gibi bir dinî baÄŸlayıcılıkları yoktur. 

Bu imamlar yanılabilir, yanlış da yapabilirler. DoÄŸru sandıkları yanlış içtihatlarda da bulunabilirler. Bu sebeple İmam Ebu Hanife’nin kendi talebeleri bile bazı meselelerde hocalarından farklı içtihatlarda bulunmuÅŸlardır. 

Hanefi mezhebi, Şâfi mezhebi, Mâliki mezhebi denince ilmî literatürde kurucu imamdan ziyade o mezhebin nasslardan hüküm çıkartma metedolojisini benimsemiş ve o usûl zemininde içtihatlarda bulunmuş bütün müntesip ulemanın kolektif gayretlerinin tümü akla gelir. Bu sebeple de aynı yöntemi kullanmakla beraber farklı içtihatlarda bulunan aynı mezhebe bağlı alimler çoktur. Dolayısıyla mezhep deyince içtihattan bahsediyoruz.

Åžia’ya göre İmam Sâdık böyle bir âlim deÄŸildir. O, içtihatlarında yanılabilen diÄŸer mezhep kurucuları gibi bir mezhep kurucusu da deÄŸildir. O, Hz. Peygamber gibi masum ve dinin kaynağıdır. Dolayısıyla müntesiplerinin ona Hz. Peygamber’e (sas) itaat ettiÄŸi gibi itaat etmesi dinen elzemdir.  

İmam Sâdık’a verilen bu dinî otorite diÄŸer bütün imamlara da bila istisna verilir. Oniki imâm sırasıyla ÅŸunlardır: 

1) Ali bin Ebî Tâlip el-Murtaza (ö. 40 H. / 660 M.)

2) Hasan bin Ali ez-Zekî (ö. 50 H. / 670 M.)

3) Hüseyin bin Ali Seyyidü’l Şühedâ (ö. 61 H. / 681 M.)

4) Ali bin Huseyin Zeynelâbidin (ö. 95 H. /713 M.)

5) Muhammed bin Ali el-Bâkır (ö. 114 H. / 732 M.) 

6) Ca’fer bin Muhammed es-Sâdık (ö. 148 H. / 765 M.)

7) Musa bin Ca’fer el-Kâzım (ö. 183 H. / 799 M.)

8) Ali bin Musa er-Rızâ (ö. 203 H. / 818 M.)

9) Muhammed bin Ali el-Cevâd (ö. 220 H. / 835 M.)

10) Ali bin Muhammed el-Hâdî (ö. 254 H. / 868 M.)

11) Hasan bin Ali el-Askerî (ö. 260 H. / 873 M.) 

12) Muhammed bin Hasan el-Mehdî (d. 260 H. / 873 M.).

Yukarıda isimleri sırasına göre zikredilen imamlar Åžia’ya/Caferilere göre ismet sıfatına haiz masum imamlardır, dinî baÄŸlayıcılıkları yönünden onlarla Hz. Peygamber’in baÄŸlayıcılığı arasında bir fark yoktur. Bir İmam Ebu Hanife, İmam Mâlik gibi asla deÄŸildirler.

Bir kiÅŸi kalkıp diyebilir ki, Ehli Sünnet’e baÄŸlı olduÄŸunu söyleyip de hocasının, ÅŸeyhinin masum olduÄŸunu söyleyen kiÅŸiler de vardır. Bu tür çizgi dışı bidata sapmış kiÅŸiler yukarıda zikrettiÄŸim mezhepleri baÄŸlamaz. 

Burada Åžia’ya baÄŸlı ama çizgi dışına çıkmış kiÅŸilerin iddialarından bahsetmiyoruz. Bu yazdıklarımız Åžia ekolünde dinin temel öğretisi olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple de Åžia hadis literatüründe bu imamlara nisbet edilen söz ve ameller dinî hüküm makamındadır. Hadis nasslarının küçük bir bölümü hâriç tümü bu imamlara nisbet edilen söz, fiil ve takrirlerden oluÅŸur. 

Bu hakikati göz önünde tutarsak ÅžiîliÄŸin, Åžia’ya göre İmam Cafer Sâdık’ın içtihatlarından müteÅŸekkil bir mezheb olmadığı anlaşılacaktır. Zira İmam Sâdık ve diÄŸer imamlar Allah’tan gelen dinî hükümleri tebliÄŸle mükelleftirler. Hata yapma imkanı yoktur ve kendisine muhalefet edilemez.

Not: Bu yazı, gazetemizin deÄŸerli yazarı Abdurrahman Dilipak’ın 8-07-2016 tarihli Cuma günü yayımlanan, “Åžiilik din mi, mezhep mi?” baÅŸlıklı yazısı üzerine taÅŸların yerine oturmasına bir katkı sadedinde kaleme alınmıştır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.