Sosyal Medya

Makale

Ramazanda bunları tekrar hatırlayalım

Ramazanlar, cumalar ve bayramlar ümmetin içtima anlarıdır. Böyle münasebetlerle ümmet, kavimler üstü birlik ve beraberliğini yeniden hatırlar. Onun için, hata ihtimaline rağmen önemli olan aynı günde oruca başlamak, aynı günde bayram etmektir diyoruz.

Orucun bütün dinlerde bulunduğunu bize Kuranıkerim haber veriyor. Bu onun din için vazgeçilmez bir esas olduğunu da gösterir.

Orucun asıl amacı takvadır. Takva korunma demektir. Allah'ın emir ve yasaklarına riayet ederek kulun kendisini cehennemden koruması takvadır. Allah, 'oruç size, takvalı olasınız diye farz kılındı' buyurur. O halde oruç sadece Allah'a saygı olarak, sadece O emrettiÄŸi için, yani sadece O'nun için tutulur. Bununla birlikte biz biliyoruz ki, Allah'ın bize emrettiÄŸi ibadetlerin dünyaya bakan faydaları da vardır, ama ibadetler bunlar için yapılmaz. Bunlar adeta yanında bir adet bedava verilen peÅŸin faydalardır.

Ama 'takvalı olasınız/korunasınız' ifadesi daha dünyada iken bile bazı kötülüklerden korunmayı da ifade eder. Bu ayda daha çok vermeyi öğrenirsek her şeyden önce nefsimizin cimriliğinden korunmuş oluruz. Sünnet ölçüleriyle yemeyi öğrenirsek hastalıklardan korunmuş oluruz. Orucumuzun sevabını yiyip bitirdiğini öğrenirsek gıybetten korunmuş oluruz. Böylece toplumumuzdaki bireyler birbirlerini kötü tanımaktan, hasetten fesattan, kısaca ahlaki rezilliklerden korunmuş olurlar. Bu korunmalar da takvadır, korunmadır.

Bu sebeple Ramazan orucu için, kulun bir bakıma fabrika ayarlarına geri dönmesidir diyebiliriz. Ã‡Ã¼nkü sene boyunca yememizde, içmemizde, ibadetlerimizde, kardeÅŸlerimizle olan iliÅŸkilerimizde anayoldan çıkmış ve ahlakımızı, yani Allah'ın bizi yarattığı ve görmek istediÄŸi hali deÄŸiÅŸtirmiÅŸ olabiliriz. Bilinçli bir oruç bizi tekrar, olmamız gereken yere getirir.

Oruç sayesinde sabır ibadetini tekrar hatırlarız. Oruç zaten baÅŸlı başına bir sabırdır. Böyle uzun ve sıcak günlerde oruç tutabilen bir insan sabrın büyüğünü yapmış demektir. Kalanını artık kolay baÅŸarır. Sadece biraz bilgiye, biraz kararlılığa, biraz iman takviyesine ihtiyacı vardır o kadar.

Sigarayı bırakmayı da burada söz konusu edebiliriz. Oruç böyle bir musibetten kurtulabilmenin vesilesi kılınabilir. Çünkü kiÅŸi sabahtan akÅŸama kadar sigara içmeyebiliyorsa, akÅŸamdan sabaha kadar da içmeyebilir.

Tuttuğumuz oruçların en büyük birinci âfeti, orucu sadece Allah için tutmayı beceremeyişimiz, yani niyetimizi saf ve halis kılamayışımız ise, ikincisi de yeme düzenimizi müslümanlaştıramayışımızdır. Çok yeme, çok çeşitli yeme, bilinçsiz ve sağlıksız yeme orucun afetlerindendir. Bu zor işi başarmak için de biraz bilgiye, biraz kararlılığa ve pek çok da duaya ihtiyacımız vardır. Bu aynı zamanda bir kültür meselesi olduğu için de toplumsal bir afettir ve izalesi için karşılıklı teşvike ve yardımlaşmaya ihtiyaç vardır. Az yemek yapanlar değil, çok yapanlar kınanmalıdır. Yani moda tabirle bu bozuk trend değişmelidir.

Herkesin bildiÄŸi, ama ne anlama geldiÄŸini çok az düşündüğümüz bir gerçektir ki, Allah Ramazanın büyüklüğünü anlatırken, 'Ramazan ki, onda Kuranıkerim indirilmiÅŸtir' buyurur. Demek ki, Ramazan büyüklüğünü Kuranıkerim'den almaktadır. Bunun için Ramazan sebebiyle dikkatlerimiz tekrar ona çekilir. Tam da yaz kurslarının baÅŸladığı bu günlerde öncelikle evlerimizi bir mektep haline getirebiliriz. ÇeÅŸitli bahanelerle Kuranıkerim'i orijinalinden okuyamamak Allah'a karşı bir ayıp sayılmaz mı? Sonra anlamaya, sonra da anladığını uygulamaya çalışmak. Resulüllah Efendimiz 'sizin hayırlınız Kuranıkerim'i öğrenen ve öğretenlerinizdir' buyururken kastettiÄŸi ÅŸey, onun sadece okunması olabilir mi? Onun kastı, tıpkı sahabe efendilerimizin yaptığı gibi, nasıl uygulandığını öğrenip bunu fiilen göstermek deÄŸil midir?

Son bir husus: Mademki, Kadir Gecesi yüzde doksan dokuz onda dokuz Ramazandadır ve mademki, Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır ve onda yapılacak dualar makbuldür. O halde, bu fakir bendeniz Ã¶yle inanıyorum ki, Ramazan boyunca her gece yapılan hayır bir dua asla geri çevrilmez. Yeter ki, bilinçli ve candan yapılsın, yeter ki, duamız birey olarak kendimizin, ya da ümmetin hayrına olan bir talep olsun. Yine Ramazandan söz eden ayetlerin sonunda Allah'ın şöyle buyurması çok anlamlı deÄŸil midir? “Kullarım sana beni sorarlarsa bilsinler ki, ben çok yakınım, dua ettiÄŸinde kulumun duasına icabet ederim. O halde onlar da benim söylediklerime icabet etsinler, bana iman eksinler ki, doÄŸruyu bulabilsinler”. Bu ifade aynı zamanda yeniden iman etmemizi de salık verir gibidir. Duaların kabulü de biraz buna baÄŸlıdır.

Ramazanınız mübarek feyizli olsun.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.