Sosyal Medya

Makale

Sürpriz yok

Sürpriz bir gelişme yok. Yani bütün bu olanlar beklenen şeylerdi.. Hemen bir çözümden zaten kimse söz etmiyordu. Evet kriz yaygınlaşıyor ve derinleşiyor. Bu da biliniyordu.

Petrol fiyatları düşmeye devam ediyor.. Petrol üreten ülkeler zor durumda. İthal eden sanayileşmiş ülkeler bu işten kazançlı çıkıyor. Silah satan ülkeler de öyle.

İran ve Suudi Arabistan arasındaki kriz de beklenmiyor değildi.. ABD ve Rusya, Suudi Arabistan ve İran üzerinden bölgede hesaplaşmaya hazırlanıyor. Aslında her iki taraf da bu işten memnun. Çünkü iki taraf da bölgeye girişlerinin birbirleri için bahanesini oluşturuyor.. Sonuçta çatışacak, savaşacak olan Müslümanlar. Her ikisi de silah satacak. Bu çatışma sonunda yenişemeyecek, zayıf düşen tarafları kendi yanlarına çekecekler, bölgeyi paylaşmış olacak, ya da yenen, kazanan taraf hepsine sahip olacak..

Türkiye’yi bu hesaplaÅŸmaya katmak istemiyorlar, ama Türkiye de kendine göre bir yol izliyor. Katar’dan sonra ÅŸimdi askeri olarak Somali’ye giriyoruz.. Akdeniz’de operasyon yapıyoruz.. Irakta’yız.. Kimse Türkiye ile tek başına baÅŸ edemeyeceÄŸini biliyor. Türkiye krize sürüklenirse, o boÅŸluÄŸu kimsenin tek başına dolduramayacağı, Türkiye üzerinde hesaplaÅŸmanın çatışmayı kontrol edilemez hale getirmesinden kaygılı. Tabii Türkiye’nin çok fazla güçlenmesini de istemiyorlar.

PKK’nın haline baksanıza. Siyasi uzantıları da orta yerde kalakaldılar. Sahip çıkan yok. Halk desteÄŸi de yok, dış destek, de. Kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler.

Paralel yapı da öyle. Derin devlet, eski ulusalcılar da..

Uygulanan kontrollü bir bunalım stratejisi.. Ä°ran ve Suudi Arabistan’ın, hatta bölgedeki bazı devletlerin sınır, rejim ve iktidar yapıları deÄŸiÅŸebilir.. Suriye için ÅŸimdilik Bosna tipi bir model, yani çözümsüzlüğü çözüm gibi gösterme çabası içinde bazı çevreler.

Mesela Rusya’da iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸi olabilir. Rusya’nın sınırları da deÄŸiÅŸebilir.. Yani sadece Suriye masada deÄŸil. Ä°ÅŸin bir baÅŸka yanı da, bu süreçte, AB ülkeleri ve ABD görüş birliÄŸi içinde deÄŸil. Hatta Avrupa ülkeleri arasında da görüş birliÄŸi yok. Hatta Avrupa ülkeleri ve ABD’nin tek tek ülke bazında kendi içinde iktidar ve muhalefet grubları arasında da görüş birliÄŸi yok.. Onun için bugünden yarına bir çözüm yok.. Zamana yaymaya çalışacaklar. Bu arada kendi içlerinde de iktidar yapılarını yeniden gözden geçirecekler..  Derin yapılar devreye girecek. Yani batı da deÄŸiÅŸecek..

Eski dünya düzeni tıkandı. Kavram ve kurumları ile çöktü. Bugün yaşanan kriz aynı zamanda kapitalizmin krizidir. Yeni dünya düzeni nasıl kurulacak o belli değil. Hangi kavramlar ve kurumlara dayanacak bu düzen. Kimlerle kurulacak..

Çözüm yok.. Şu bir gerçek ki, yeni bir dünya savaşının galibi olmayacak ve bu çok büyük bir yıkıma sebeb olacak. Onun için böyle bir savaşı kimse istemiyor.. Ama taraflar savaş oyunları ile birbirini boğmak, geri adım attırmak istiyor..

Çözümsüz oldukları için her şeyi erteliyorlar. Erteledikçe de kriz yayılıyor ve derinleşiyor. Tehdit büyüyor. Bu da tedirginliği artırıyor..

Batı kendi can derdine düştüğü için artık Ä°srail de onlar için öncelikli deÄŸil. Ä°srail’in de iktidar, rejim ve sınırları deÄŸiÅŸebilir.. Batılılılar, durup dururken Filistin’i tanımaya baÅŸlamadılar. Onlar ÅŸunu gördüler, Ä°srail için gelecek günler, geçen günleri aratacak.. Bugünkü Abbas yönetimi ile anlaÅŸmak zorundalar, yoksa yarın Hamas ile masaya oturduklarında bugün razı olmadıkları ÅŸartları mumla arayabilirler..

Tamam bugün Müslümanlar kendi aralarında Sufi, Şii, Selefi diye çatışıyorlar, ama aynı zamanda Müslümanlar arasında vahdet ve öze dönüş çabaları da hız kazanıyor. İslamifobia Müslümanlığa ilgiyi artırıyor ve Müslümanların özeleştiri yapmalarına ve arınmalarına, kendi dışındaki vicdanlı insanlarla ilişkilerini daha da geliştirmelerine sebeb oluyor. Müslümanlarla temas kuran öteki inanç topluluklarının kişisel gözlemleri, bu çevrelerin iddialarını yalanlıyor ve gayretlerini boşa çıkarıyor.

Irkçı, mezhepçi çatışmalar ve batının bölgedeki gelişmeler karşısındaki tavrı, İslam dünyasında bir özgüven kaybına sebeb olmadı. Müslümanlar, batının himmet ve himayesine sığınmayı reddediyorlar.. Teslimiyeti kabul etmiyorlar. Dinlerinden vazgeçmiyorlar. Daha da dindarlaşıyorlar.. Yani evdeki hesaplar çarşıya uymuyor..

Sonuçta hayat devam ediyor.

Ä°mtihan oluyoruz. Vadi ilahi gerçekleÅŸecek. “Bekleyin inananlar, bahar gelecek bahar.” Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.