Sosyal Medya

Makale

Ortak savunma konseyi mi?

Suudi Arabistan’daki Suriye zirvesinde, “Ä°slam Ãœlkeleri Teröre Karşı Askeri Ä°ÅŸbirliÄŸi Yüksek Ä°stiÅŸare Konseyi” kuruldu.

Her Müslümanın gönlünde önce Hillafetin, daha doÄŸrusu ümmetin birliÄŸini temsil eden bir yapının hayali vardır. Müslümanların vahdet üzre olmaları gerekir. Bu da siyaset üstü bir anlayıştır. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ırktan ya da cinsiyetten olursa olsun biz kardeÅŸiz. Aynı Allah’a, Resul’e ve kitaba iman edenler tek bir millet, tek bir ümmet ve tek bir cemaattir. Kim 2. bir cemaatten söz ediyorsa, o zaman ya o din büyüklerini Ä°lah ve Rab edinmiÅŸ, kendine ya yeni bir ilah, ya yeni bir resul ya da yeni bir kitab edinmiÅŸtir.

Ä°slam BirleÅŸmiÅŸ Milletleri gibi kavramlar erken dönem hayallerini süslerdi. Zaten biz tek bir milletiz.. Belki bunun yerine “Ä°slam Ãœlkeleri Ä°ÅŸbirliÄŸi Konferansı” denebilir ama, bazı ülkelerin yöneticilerinin gözünde Ä°slam irtica, Müslüman mürtecidir.. Buyurun Suriye, al sana BangladeÅŸ ya da Sisi yönetimindeki Mısır. Kadirov yönetimindeki Çeçenistan. Ya da kimi Türk yönetimleri..

Her şeye rağmen elbette İslam ülkeleri arasında da bizim ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel anlamda işbirliğine ihtiyacımız var. IBF gibi, IDSB gibi İslam ülkeleri ya da tüm dünyadaki Müslüman girişimciler arasında uluslararası iş forumları, sivil toplum forumlarının sayısını artırmamız gerek. Bilim alanında olsun, sanat alanında olsun ve tabii ki savunma alanında olsun ciddi oluşumlara ihtiyacımız var.

Hem zaten Müslümanların mutlak anlamda kendilerini ötekilerden ayırmaması gerek. Her insan potansiyel bir Müslümandır, çocuklar bizim tabii müttefiklerimizdir. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Müslümanlarla ittihat, erdemli insanlar ve mazlumlarla müttefik, değer üreten herkesle, nimet ve külfet dengesine dayalı bir şekilde itilaf üzre olmalıyız. Bu aynı zamanda bir hılful fudul ve müellefetül gulub hareketidir.

Suudi Arabistan’daki bu “Teröre Karşı Ä°slam Ä°ttifakı” isimli oluÅŸum ilke olarak doÄŸru yönde ileri doÄŸru atılmış küçük bir adımdır. Devletler arası bir organizasyondan söz ediyoruz. Katılan 34 ülke. Ä°ran, Suriye ve Irak yok. Ama Özgür Suriye Ordusu var. Türkiye var. Ama BAE ve Mısır, BangladeÅŸ de var mesela.. Çad var, Mali var, Yemen var.

Organizasyon öncelikle Suriye, Irak, Libya, Mısır ve Afganistan’da sorumluluk üstlenecek.

Bu bir ortak Savunma Paktı değil. Barış gücü de değil. Çok sınırlı bir girişim. Müslüman ülkelerin kendi topraklarındaki terör eylemlerine karşı sorumluluk üstlenecekleri bir platform.. Bu koalisyona Rusya bu aşamada destek vermiyor. ABD destekliyor.. İsrail ve ABD destek vermese Mısır katılabilir mi idi. İngiltere destek vermese BAE katılabilir mi idi. O zaman sormak gerek, bu oluşum ne kadar İslami. Ve sormak gerek, Viyana mutabakatı sonrası bu oluşum, batılıların bölgeye müdahalesini yumuşatmak için İslam ülkeleri koalisyonunun bir yumuşatıcı olarak kullanılması girişimi mi?

Bunu zaman gösterecek. Ankara’nın açıklamasına göre, bölgeye asker göndererek ülkelerin kendi aralarında istihbarat deÄŸiÅŸimi, operasyonel iÅŸbirliÄŸi, bölgeye yapılacak insani yardımın koordinasyonu ve yerel güçlere saÄŸlanacak eÄŸitim, silah ve mühimmad desteÄŸinin koordine edilmesi ile ilgili çok sınırlı bir oluÅŸum.

Mısır, Bangladeş gibi ülkeler, bir gün kendilerine karşı da kullanılabilecek bir oluşumunun dışında kalmaktansa içeride olmayı tercih etmiş olabilirler. Aynı şekilde oluşum içinde 3. ülkelerin Truva atı ve monitörü olarak da bir fonksiyon üstlenebilirler.

Şöyle ya da böyle, sonunda bir oluÅŸum var ve bu beraberinde birtakım tartışmalara da zemin oluÅŸturacak. Bir fikrin mayalanmasına vesile olacaktır. Bana göre olması olmamasından daha iyi. En kötü ihtimal aslının gerçekleÅŸmesini önlemek için, uydurma bir organizasyon olarak, ölü doÄŸacak bir giriÅŸim olarak birileri sistemi kendi içinde nötr, etkisiz hale getirecek bir yapıyı öne çıkarmak istemiÅŸ olabilir. Bu anlamda doÄŸru yönde ileri doÄŸru küçük bir adım atılmış oluyor.. Ä°slam ve terör arasında iliÅŸki kurmak isteyenlere verilecek bir cevap olarak da iÅŸe yarayabilir. 

Hepsinden önemlisi, bu proje başarılı olsun ya da olmasın, bu vesile ile İslam ülkeleri savunma paktı konusu daha fazla konuşulacak ve bu konu gündemde olacak. Bunu da not etmek gerek..

Terörle mücadele kapsamında Irak, Suriye, Libya, Mısır ve Afganistan’da düzenlenecek operasyonlar, Suudi Arabistan’ın baÅŸkenti Riyad’da kurulacak merkezden yönetilecek.  Resmi bir açıklama olmasa da aslında Yemen de bu yeni oluÅŸumun ilgi alanı içinde olacaktır ve tabii güneyden gelen ve Necrat bölgesinde etkili olan Husi-Åžii saldırıları da masada olacaktır. Bu anlamda Åžii güçlerin ittifaka katılmamaları da yapıya fiilen Sünni bir görünüm kazandırıyor. Öte yandan, oluÅŸturulacak ittifakın asker sayısı ve hangi ülkeden ne boyutta katılım olacağına dair detaylar önümüzdeki günlerde belli olacak.

Suudi devlet ajansı SPA’dan yapılan ortak açıklamada, teröre karşı iÅŸbirliÄŸi koalisyonunun, ‘ÅŸekli, mezhebi ve ismi ne olursa olsun yeryüzünde fitne ve fesat çıkaran, insanları korkutan ve öldüren silahlı terör örgütlerine karşı oluÅŸturulduÄŸu’ belirtildi. Koalisyona katılan ülkeler olarak bu merhalede ÅŸu ülkelerin isimleri açıklandı. “S. Arabistan, Ãœrdün, BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Pakistan, Bahreyn, BangladeÅŸ, Benin, Türkiye, Çad, Togo, Tunus, Cibuti, Senegal, Sudan, Sierra Leone, Somali, Gabon, Gine, Filistin, Komorlar Federal Ä°slam Cumhuriyeti, Katar, FildiÅŸi Sahili, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler Cumhuriyeti, Mali, Malezya, Mısır, Fas, Moritanya, Nijer, Nijerya ve Yemen”. Neyin ne olduÄŸunu önümüzdeki günlerde yaÅŸayarak öğreneceÄŸiz.

Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.