Sosyal Medya

Makale

Allah’ını seven defansa gelsin

Cumartesi günü yayınlanan “Hal ve GidiÅŸat" baÅŸlıklı yazımıza çok sayıda olumlu karşılık geldi. Demek ki ÅŸikâyetler ortak, dertler müÅŸterek. Bu iyi.
Öte yandan yazımızı baÅŸka türlü 'deÄŸerlendirenler' de olmuÅŸ. Onlar için ne yapabiliriz? Okuma parçası niyetine bir cümle: “Akif, menfaat ve nifak erbabına cevap vermeye tenezzül etmiyor; hakikati söylemenin artık faydasız ve tesirsiz olduÄŸunu düÅŸünüyordu." (Ahmet Kabaklı, Mehmet Akif Kitabı, sayfa 29.)
Biz her iÅŸimize önsüz ve sonsuz olan Allah'ın adıyla baÅŸlarız. SevdiÄŸimiz ne varsa, onundur. Rabbimiz'e inanır, kardeÅŸlerimize güveniriz. EmeÄŸimiz önce Allah'a, sonra hakikatli ve hakkaniyetli insanlara emanettir.
Biliriz ki, bizi siyaset değil, hamiyet kurtarır. Biliriz ki, şahsiyat yaparak şahsiyet sahibi olunmaz.
Kabul edelim veya etmeyelim; insanın belki de en acımasız olduÄŸu zamanlardayız. Eski devirleri okurken, yaÅŸanan / yaÅŸatılan mezalimlere aklım ermiyordu. Nasıl olur diyordum. Bir örnek: “… Tebriz'deki hânedan mezarlarını tahrip edip ölüleri gömüldükleri yerlerden çıkarıp yaktılar. Bayındır boyuna mensup bütün hamile kadınları öldürdüler." (Tufan Gündüz, Anadolu'da Türkmen AÅŸiretleri, sayfa 31.) Bu satırlar, beÅŸ yüz sene öncesini deÄŸil, sanki günümüzü anlatıyor.
***
ArkadaÅŸlar arasında, hep aynı ayeti birbirimize hatırlatırdık: “Ey iman edenler, iman edin!" (Nisa, 136) Åžimdi, ÅŸöyle bir yere gelindi yahut gelinmek üzere. Gözlerimle gördüm: “Kimler cennete girecek? Az sonra…"
Tehlikenin farkında mıyız, bilmiyorum. BildiÄŸim: Kendimizi farklı görüyorduk. Pek deÄŸilmiÅŸiz.
Bu tatsız durumun istisnaları yok deÄŸil, çok. Genel gidiÅŸat içinde, ne yazık ki, sesleri kısık çıkıyor. Dünyanın gürültüsü onları bastırıyor.
İlk aklıma gelen ÅŸu: Topraktan, tabiattan, yani Allah'ın mucizelerinden uzaklaÅŸtıkça, daha acımasız oluyoruz. Beton bizi kendisi gibi sert yapıyor.
Tam burada, Arif Ay'ın sözlerine kulak vermek isterim: “Her ÅŸey var ama tadı yok. Sevginin, ÅŸefkatin, dayanışmanın yerini sevgisizlik, kabalık ve zulüm almış durumda." Gündem gereÄŸi, söyleÅŸinin ilerleyen bölümlerinden de birkaç cümle alalım: “Yüce gönül ve yüce ufuk sahibi olmalıyız. Hakikat yücelerdedir çünkü. Tabiata sahip çıkmalıyız. Tabiata sahip çıkmak, kendimize sahip çıkmaktır. Çünkü biz onun bir parçasıyız. Tabiat yüce yaratıcının ayetlerindendir. Ona sahip çıkmak farzdır." (İtibar, sayı 46)
Arif Ay, bize tekrar hikmet burcunu gösteriyor. Gören gözlere, anlayan gönüllere ne mutlu.
***
Yazımızın başlığı, Allah'ını Seven Defansa Gelsin. Yani insanı, insanlığı savunmaya.
Bizim geri dörtlümüz nelerden oluÅŸur? Ahlak, adalet, anlayış ve merhamet. Yanısıra sabır, ÅŸükür, ümit ve vefa. Böyle saÄŸlam bir defansa sahip olanların yenilgi / yozlaÅŸma yüzü görmesi zordur. İsmet Özel'in ısrarla ve tekrarla söylediÄŸi gibi, bunlar bizim evimizdir, kalbimizdir, ÅŸarkımızdır.
Yazı boyunca gelmek istediÄŸimiz asıl yer ÅŸurasıdır: Biz ne zaman birbirimize böyle düÅŸman olduk? İçimizde bu kadar enaniyeti, fenalığı, hasedi ve ihtirası ne ara biriktirdik? Her sözüne “bence" diye baÅŸlayan insanların sayısı neden bu kadar çok? Bence'nin devamı benliktir, bencilliktir. ÖrneÄŸin, siyaset, büyük oranda benliklerin mücadelesidir. Birçok siyasi ayrılığın temelinde, fikrî meseleler deÄŸil, benlik duygusu vardır. Hazır konu açılmışken, kalbimizden geçeni buraya ekleyelim: Edebiyat da kimini büyültür, kimini küçültür. Maddiyat da böyledir.
***
Her türlü olumsuzluÄŸa raÄŸmen, yine de ümitliyiz ve söylüyoruz: Bizler dertli insanlarız. Derdimiz; davamızdır, devamızdır.
“Biraz da iÅŸ konuÅŸalım" diyenler bizi anlayamaz.
Gündemde olanları deÄŸil, gündemimizde olması gerekenleri yazmalıyız, tartışmalıyız.
Birbirimizle önce helalleÅŸmeli, sonra yeniden tanışmalıyız.
İnsan kardeÅŸini tehdit olarak göremez. Her kardeÅŸ, bereketiyle birlikte gelir. Bu güzelliÄŸi / inceliÄŸi tekrar hatırlamalıyız.
İki gün sonra bayram. Taze bir baÅŸlangıç için iyi bir fırsat bizi bekliyor. Zihnen ve kalben esaslı bir temizlik yapmalıyız.
Hadi Bismillah.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.