Sosyal Medya

Makale

Gençlere idoller değil, üsve-i haseneler lazım

tarihinde yayınlandı.

Ä°nsanoÄŸlu gözüyle kulağıyla öÄŸrendiklerini aklıyla iÅŸe yarar bilgi haline getirir, gönlüyle içselleÅŸtirip benimser ve yaÅŸar. Onun için gençlere dini yaÅŸamak için sadece bilgi deÄŸil, o bilgiyi yaÅŸayarak 'alem' haline gelmiÅŸ önderler, örnekler, yürüyen sünnet, yürüyen Kur'an denen kutup insanlar da gerekir. Bunlara sosyolojide rol modeli deniyormuÅŸ. Biz üsve-i hasene diyoruz. Bu tabiri Kur'an-ı Kerim hem Hz. Ä°brahim için hem de bizim Peygamberimiz için kullanır ve “sizin için onda üsve-i hesene”, yani yaÅŸayışınız için örnek alınacak haller vardır denir. Üsve, örnek alınıp izlemeye deÄŸer, demek.

Kısaca bilginin yaÅŸanabilmesi, faydalı hale getirilebilmesi için o bilgiyi fiilen yaÅŸayan örneklere ihtiyaç vardır. YaÅŸamayanlar örnek, yani üsve olamazlar. Kahramanları, herolar, süpermenler, masal ya da efsane kahramanları bunun için üretilir. Milletler gençlerini bu yolla motive etmeye çalışırlar. Ama bunların çoÄŸu gerçek yani reel dünyanın deÄŸil, ideal dünyanın kahramanları oldukları için motive ederken uçuk hayallere, ya da hayal yıkılmasına da sebep olabilirler. Onun için örneklerin gerçek örnekler olması önemlidir ve müslümanların tarihi bu gerçek kahramanlarla sadece dolu deÄŸil, dopdoludur.

1988 de, o zamanlar her ÅŸeyimiz saydığımız 'Hakyol Vakfı Hadis Enstitüsü'nden bir grup arkadaşımızla beraber Mekke'de
Suriyeli âlim mütefekkir, hal ehli Saîd Tantawî'yi evinde, o zaman orada öÄŸrenci olan Nurettin Yıldız Hoca'nın rehberliÄŸinde ziyaret etmiÅŸtik. Üstat, MeÅŸhur Modern Arap Edibi Ali Tantawî'ninaÄŸabeyidir. O da üsve bir insandı. Yalnız yaÅŸardı, sanırım hiç evlenmemiÅŸti. Üniversiteden aldığı on bin Riyal maaşının dokuz binini aldığı gün fakirlere dağıtırmış. Bize enstitüde okuttuÄŸumuz dersleri sordu. HoÅŸuna gitti, ama bir de 'alâm' yani alem insanlar dersi koymamızı tavsiye etti. Kendisinin yetmiÅŸ öncesi Suriye Milli EÄŸitimi'nde danışman olduÄŸu yıllarda okullara böyle bir ders koyduklarını ve Müslümanların tarihinden altmış kadar örnek zat seçip, onların hayatlarını küçük kitapçıklar halinde yayımladıklarını, bunun çok faydalı olduÄŸunu anlattı. Tabii ki, Baba Eset'le beraber bütün hayalleri yıkılmış.

Ä°ÅŸte gençlere Ä°slam'ın ilklerinden birkaç üsve genç:
Mus'ab bin Umeyr… Mekke eÅŸrafından, zengin ve yakışıklı bir delikanlı. En güzel elbiseleri o giyerdi, idoldü. Ä°dol, hayranlık duyulan put demek. Onun gibi olunmaz, ona sadece hayran olunur. Mekke kızları Mus'ab'ı hayranlıkla izlerlerdi. Müslüman oldu, Hz. Peygamber'in en sadık dostları arasına girdi. Artık iffetiyle tanınmaya baÅŸladı. Artık eskisi gibi mal zengini deÄŸildi ama gönül zenginiydi. Ä°dol olmaktan çıkıp üsve haline geldi. Hz. Ali der ki, bir gün Allah Rasulü ile Medine Mescidi'nde oturuyorduk, Musab çıkageldi. Üzerinde pılı pırtı bir hırka vardı. Efendimiz onun bu halini görünce eski günleriyle kıyaslamış olacak ki, gözleri yaÅŸardı. Uhut'ta ÅŸehit düÅŸtüÄŸünde Mus'ab'ı örtecek kefen bile bulamadılar. Bez parçalarına sarılıp defnedildi.

Mus'ab'ı bana iki gün önceki bir magazin haber baÅŸlığı hatırlattı; “Ä°ÅŸte Kıvanç'ın yeni sevgilisi” deniyordu haberde. Toplumumuzda o kadar çok Kıvanç var ki! Böyle kızlara ömürlük hayat yoldaşı olacak sevgililer deÄŸil, belki iffetleri kirletilmiÅŸ aylık ÅŸöhret kurbanları demek lazım. Sırada kaç tane daha var belli deÄŸil. Ya kirletenlere ne ad verilir? Allah'ın verdiÄŸi, varsa, yakışıklılık nimetine, O'nun kendi özel alanı saydığı mahremiyetini çiÄŸneme isyanıyla karşılık verilmesi nasıl bir vasıftır. Biz Mus'ab bin Umeyr'i hala hayırla yâd ediyoruz ve kim bilir daha kaç bin yıl böyle olacak. Buna karşılık çok deÄŸil, otuz kırk yıl sonra böylelerinin halini bir hayal edin, bakalım karşınızda nasıl bir insan sureti çıkacak? Ya daha sonrası!

Bir de cihada katılabilmek için Hz. Peygamber'e müracaat edip yaÅŸlarının ve boylarının küçük olduÄŸu için geri çevrilen gençlerin heyecanını düÅŸünün. Böyleleri bir deÄŸil, birkaç tanedir veSemura b. Cündub bunlardan biridir. Hz. Peygamber ona, sen henüz küçüksün, deyince ayak parmakları üzerine kalkarak kendini büyük göstermeye çalışmış, hatta pehlivan birisiyle güreÅŸmeyi bile teklif etmiÅŸti.
Birkaç dedik ama yerimiz bitti. Belki daha sonra…
Twitter@farukbeser

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.