Sosyal Medya

Makale

Barış ödüllü katiller

Gazze'de bir kez daha ateÅŸkes konuÅŸuluyor. AteÅŸkes, bizler için, İsrail'in öldürmeye ve yıkmaya ara vermesi anlamına geliyor. Dinlenmesi. Gördük, görüyoruz; bütün bedeli Filistinliler ödüyor. Ölen, öldüÄŸüyle kalıyor.

Katliam boyunca, özellikle medyanın kullandığı dile dikkat ettim. Mesela 'savaşın bilançosu' diyorlar. Ne savaşı? Ortada bir savaÅŸ yok. Çatışma yok. İnsan avı var. Bir buçuk milyon can, bir avuç topraÄŸa sıkışmış, sığınmış. Üç tarafı düÅŸmanla, dördüncüsü de hainlerle çevrili. Bir kutunun içindesin. KuÅŸatma altındasın. Taktik gereÄŸi geri bile çekilemiyorsun. Gece-gündüz gözetleniyorsun. Tahammül sınırlarını aÅŸan bir ambargonun muhatabısın. Dünyanın en modern ordularından birine karşı ev yapımı aletlerle mücadele ediyorsun. Ne savaşı?

Çok sık kullanılanlardan biri de 'uluslararası camia' ifadesi. Bu bize, biz Müslümanlara ne söylüyor? Afganistan, üstelik Ramazan ayında, 'uluslararası camia'nın önde gelenleri tarafından ağır bombardımana tutulmadı mı? Bosna? Libya? Sudan? Irak? Pakistan? Orta Afrika'daki Müslüman katliamı, 'uluslararası gözlemcilerin' gözü önünde yaÅŸanmadı mı? Ne çok örnek, 'ne çok acı var.'

Nobel Barış Ödüllü Obama, siyonistlerin katliamları sırasında, golf oynuyor. İsrail, yeni geliÅŸtirdiÄŸi silahları sivillerin üzerinde denerken, kendilerinden destek sözleri geliyor. Çocuk katilleri için, 'kendini savunma hakkından' bahsediyorlar. TaÅŸ atana kurÅŸunla karşılık veriliyor. Yine aynı çirkin açıklama: 'İsrail'in kendini savunma hakkı vardır.'

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.