Sosyal Medya

Makale

Bir kez daha, rüyet mi, hesap mı?

Önceki yıllarda yazdıklarımı bugüne uyarlayarak tekrarlayacağım.

Önce geçerli olan hükmü söyleyeyim. Ramazan'ı baÅŸlatmada isabet edilmiÅŸ ya da edilmemiÅŸ, bu herkes için çok önemli deÄŸil. Önemli olan herkesin aynı günde oruca baÅŸlaması ve aynı günde bayram etmesidir. Bunun zamanını da Diyanet bir ÅŸekilde tespit edip takvimlere yazıyor. Ve biz biliyoruz ki, ÅŸu anda Diyanet'i yönetenler böyle konularda derdi olan, duyarlı insanlardır. Dolayısıyla oruç tutanların izleyeceÄŸi emin yol, bu takvime göre hareket etmelerinden ibarettir.

Sahur için de böyledir, iftar için de böyledir.

Bizim sözümüz ulemaya. Bu kadar kolay bir meselenin nasıl halledilemediÄŸine, nasıl dünyadaki bütün Müslümanların aynı günde oruca baÅŸlayıp, aynı günde bayram etme sevincini yaÅŸayamamalarına.

Gerçi bazı İslam ülkeleri için meselenin siyasi ve de ekonomik boyutu bulunduÄŸundan onlar bu iÅŸin halledilmesini asla istemezler. Ben, on yıl sonra herkes benim sözüme gelecek diyordum ama görünen o ki, meselenin halli aslında güçlü ve samimi bir iradenin, yani bu iÅŸi ümmetin meselesi olarak gören bir İslam devletinin bulunmasına baÄŸlıdır.

Åžimdilik iÅŸin özü ÅŸu:

Kur'an-ı Kerim Ay'ın da GüneÅŸ'in de dakik bir hesapla seyrettiklerini ve özellikle Ay'ın aynı zamanda bir hesap ölçüsü olduÄŸunu en az on ayette bildiriyor. Ve İslam'daki zaman anlayışının bir göstergesi olarak biz ibadetlerimizi zaman ayarlı yapıyoruz. Namaz da, oruç da, hac da böyle. Bu zamanların genel prensiplerini Kur'an-ı Kerim'den, detaylarını ise Sünnet'ten alıyoruz.

Konuyla ilgili olarak, ihtilafların dayandığı olan iki önemli hadisi ÅŸerif var.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.