İnsan nasıl tanınır?

Fatma Tuncer / Milli Gazete
Adam sakin, nazik ve güngörmüş birine benziyordu. Ağır adımlarla ilerlerken başını kaldırdı vakarlı bir şekilde baktı sonra gün batımı kafede bir araya gelip hasbıhalleşen gençlere göz attı ve gülümsedi. Adam ağacın hemen altındaki masaya geçti ve kahvesini ağır ağır yudumlamaya başladı.
Ağustos sıcaklarının bastırdığı bir akşamdı. İş yoğunluğundan, gürültü kirliliğinden, araç seslerinden, ekonomik sorunlardan ve omuzlarındaki yükün ağırlığından bitap düşen insanlar kafede bir araya gelmiş yorgunluklarını atmaya çalışıyorlardı. Kafeler onlar için sadece çay kahve tüketilen mekânlar değildi aksine dostların bir araya gelip toplandığı, sohbet edip hasbıhalleştiği ortamlardı.
Evin işlevini kafelerin alması elbette bir sorunun, bir kopukluğun göstergesiydi fakat insanların buna kafa yoracak vakitleri yoktu… Şehrin yükü ağırdı ve akşam vakti evler boşalırken kafeler dolup taşıyordu. Huzur, sükûnet ve dinginliğin hâkim olduğu evlerimiz ıssız, yalnız ve karanlık mekânlara dönüşmüştü. İnsanlar evin ıssızlığından gürültünün, insan seslerinin yoğun olduğu kafelere kaçıyorlardı…
O akşam insanlar kafelerde bir araya gelip hasbıhalleşirken sessizliği yırtan bir erkek sesi ile irkildiler. Az önce nezaketi ve duruşu ile dikkat çeken o adam bir canavara dönüşmüş telefonla yüksek sesle konuşup kendisine rahatsızlık verdiği gerekçesiyle yan taraftaki kadına avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Kadının da ondan aşağı kalır yanı yoktu gerçi fakat adam ağza alınmayacak küfürler savurarak hop oturup hop kalkıyor ortamın atmosferini bütünüyle değiştiriyordu. Neyse ki gençler araya girip ortamı yatıştırdılar… Herkes şaşkındı, nitekim içeri girerken görüntüsü, giyim kuşamı ve nezaketi ile iyi bir intiba uyandıran o adamın içindeki şiddet eğilimli çocuk ortaya çıkmış ve herkesin yüreğini ağzına getirmişti.
Büyüklerimizin dediği gibi bir insanı tanıyabilmek için onun öfke anında sergilediği tavırlara bakmanız yeterli. Öfke anında maske düşer ve kel görünür. Her şey yolundayken insanlarla ilişkilerinde maskeler kullanan kişiler, kendilerini olduğundan çok daha şirin gösterir ve olumlu bir intiba bırakmak isterler. Fakat öfke anında kontrolü sağlamak mümkün olmaz ve kişi iç dünyasında taşıdığı, şiddet ve nefreti kusmaya ve tehlike saçmaya başlar. O yüzden insanlar hakkında negatif odaklı gözlem yapıp, olumsuz çıkarımlarda bulunmak ne kadar yanıltıcı oluyorsa, hiç tanımadığımız, bir araya gelip sohbet etmediğimiz, alışveriş yapıp tepkilerine şahit olmadığımız insanları kusursuz görmek de o kadar yanıltıcı olabilir. Dediğim gibi bir insanı tanıyabilmek için onunla vakit geçirmek, öfke anındaki tavırlarına bakmak ve hakkaniyet konusundaki hassasiyetini dikkate almak gerekir. Hisleriniz sizi yanıltabilir ama gördükleriniz yanıltmaz.
Henüz yorum yapılmamış.