Sosyal Medya

Akıl İman İçindir

Akıl, insana mahsus bir kuvvettir ki insan ruhu onunla bilgileri, idrakleri kazanmaya muktedir olur. Akıl, doğruyu yanlıştan iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırt eden kuvvettir.



EÅŸyanın güzellik, çirkinlik, kemal ve noksanlık sıfatlarını idrak etme her çeÅŸit faaliyette doÄŸruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ve güzeli çirkinden ayırma yetkisine sahip kiÅŸiye akıl denir.
 
Akıl, insana mahsus bir kuvvettir ki insan ruhu onunla bilgileri, idrakleri kazanmaya muktedir olur.
 
Akıl, doÄŸruyu yanlıştan iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırt eden kuvvettir.
 
Akıl, insanoÄŸlunun en üstün vasfıdır. Çünkü yaratıcının emanetleri akıl sayesinde kabul edilir, ilahi teklif onunla baÅŸlar ve yine akıl sayesindedir ki insan rabbinin kulluÄŸu ÅŸerefine nail olur.
 
Din akla hitap eder. Aklı olmayan canlılar mükellef olmadığı gibi, bu nimeti herhangi bir sebeple kaybeden insanlarda dinden sorumlu tutulmazlar. Ä°badet akıl ile kıymet kazanmakta akıl da ibadet ile gerçek akıl olmaktadır. Yani akılsızın ibadetinde hayır yok, kulluÄŸu olmayan kimsenin de aklı yok.
 
Aklın ilk görevi alemlerin rabbini bilmek, tanımak ve ona iman etmektir. Aklın yerine getirmesi gereken ilk görevi , idrak ve kabul etmektir.
 
Aklımızı kullanmadan önce vahyi anlamamız, varlık sebebimizi sorgulamamız, anlamlandırmamız mümkün deÄŸildir. ''Ahiret yurdu, müttakiler için daha hayırlıdır, aklınızı kullanmıyorsunuz.'' [araf 7-169]
 
Aklı gereği gibi kullanmamak, kurandaki ifadesi ile pisliğe mahkum olmak demektir. ''O aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder.''[Yunus 10-100]
 
Allah'ın en büyük nimetlerinden biri akıl diÄŸeri vahiydir.Ayetler, vahye kulak vermeyen ve aklını gerektiÄŸi gibi kullanmayarak inkar eden ve nankörlükte ısrar eden kiÅŸilerin ahiretteki piÅŸmanlıklarını haber verir. ''EÄŸer söz dinleseydik, yahut aklımızı kullansaydık ÅŸu çılgın ateÅŸ halkı arasında bulunmazdık.''[Mülk 67-10]
 
Akıl hep tevhide , Allah'ın birliÄŸini anlamaya yöneltir. ''Akıllarınız yok mu ki aziz ve alim olan her ÅŸeye gücü yeten her ÅŸey kendisine boyun eÄŸmiÅŸ olan Allah'ı idrak etmek de size delil olsun ve yol gösterin.''
 
Akla havale edilen yine dünyaya ahiret için bir vasıta haline getirmesi onu din için kullanmasıdır. ''Size verilen herhangi bir ÅŸey dünya hayatının bir geçimliliÄŸi ve süsüdür.Allah katında olan ise daha hayırlı ve devamlıdır.Hala aklınızı kullanmaz mısınız ?'' [Kasas 28-60]
Akıl, yaratılanlar içinde yalnızca insana verilen öylesi bir nimettir ki diÄŸer nimetler ancak onunla fark edilir, bilinir. Nitekim aklı olmayanın, dini, Allah'ı yoktur. Canının, malının, mukaddes deÄŸerlerinin kıymeti yoktur.Zira aklı olmamak, bilmemek bilebilme yeteneÄŸinden mahrum olmak demektir.
 
Ä°slam akıl dinidir, aklı olanın dinidir. Akıl ile islam olunur, akıl ile islam anlaşılır ve akıl ile islam yaÅŸanabilir baÅŸka ÅŸeyle deÄŸil. Ä°man etmek aklın meyvesidir.Ä°manda karar kılan,ÅŸüpheleri olan hevayı ve batılı bırakan akıl gaye ve hedefini iyi tayin etmiÅŸ demektir.
 
Küfür ve delalet ancak akıl kullanmamanın eseridir.Kuran-ı kerimde, küfürde kalışlarını (akılsızlıklarına)baÄŸlayan kafirlere ait ÅŸöyle bir tablo çizilir. ''Rablerini inkar edenler cehenneme atıldıktan sonra cehennemin bekçileri onlara soracak;
 
_Size bir uyarıcı peygamber gelmedi mi? ÅŸöyle cevap verecekler
 
-Evet bize bir peygamber geldi ama biz yalanladık inkar ettik ve Allah hiç bir ÅŸey indirmedi siz ancak büyük bir yanlışlık içindesiniz ''dedik.
 
O cehennemdedir sözlerine ÅŸöyle devam ederler''EÄŸer biz o peygamberi dinleseydik yahut aklımızı kullansaydık ÅŸu çılgın ateÅŸin halkı arasında bulunmazdık.''[Mülk 67-10]
 
Evet akleden, düÅŸünen, duyan insan kendisini böylesine kötü bir yere atmaz o uÄŸursuz insanların yaptığı gibi inkara kalkışmaz.Kurandaki bütün emirler, ayetler aklın iyi, güzel kullanılması için insana yöneltiliyor.Aklın kötü kullanılması ise küfre ve delalete razı olmaktadır.
 
Ä°brahim [a.s]ın ''Yuh size Allah'tan baÅŸka taptıklarınıza'' dediÄŸi putçu kavimde [Enbiya 21-67]aklını iyi kullanmayan bir kavim idi. Onun için ÅŸirk içinde bulunuyorlardı.
 
Hud[a.s]ın ''Hala akıllanmayacaksınız diye hitap ettiği kavim ona karşı
 
-Ey Hud, sen vbize açık bir mucize getirmedin.Bizde senin sözünle tanrılarımızı bırakacak deÄŸiliz sana inanmayacağız''[Hud 11-51]karşılığında bulunan bir kavim idi.
 
Akıl iman etmek için yaratılmıştı,fakat bunların akılları küfrü seçti. Çünkü bunların akılları heva ve arzularına tabi idi.
 
Aklın islam karşısında iki konumu vardır.Birincisi; aklın varlığı,birliÄŸi,peygamberlere duyulan ihtiyaç, peygamberim diyenin peygamber olup olmadığını deÄŸerlendirme,söylediklerinin Allah sözü olup olmadığını tartma konularında akıl hakemdir.Akıl ile deÄŸerlendirilerek bu konularda kanaat sahibi olunacak bu kanaat imana dönüÅŸecektir.Ä°kincisi ise ,eÅŸyayı özellikleri ile tanımak, kitap ve sünnetin nasslarının delaletlerini kavramak ve hayatı Allah'ın hükümleriyle yaÅŸanabilecek bir hayat kılmak üzere bu delillerden hüküm çıkarmaktır.
 
Ä°slam akla hitap eder ve hükümlerini akıl üzerine bina eder. Aklın önündeki vehim ve hurafeler arındıkça insan gerçeÄŸi anlamada mesafe alacak demektir.Ä°slama göre üstünlük akıl ve ruh kemaliyle bilgi ve ahlak üstünlüÄŸüne baÄŸlıdır. Ä°nsanın yeni ÅŸeyler keÅŸfetmesi, tabiat güçlerini kontrol altına alması mutluluÄŸun kaynağı olan ÅŸeyleri bilebilmesi ve bunlardan mümkün olduÄŸunca faydalanmasını saÄŸlayan akıl melekesidir.
 
Ä°slam akla büyük önem vermiÅŸ.Ä°mana akıl ve tefekkür yoluyla ulaÅŸmamızı istemiÅŸ.Akıl,kendi idrak alanı olan müÅŸahede, tecrübe ve fenomenler dünyasında tek söz sahibidir. Tabiattan bahseden ayetler aklın sahasına sınır koymak olarak anlaşılmamalıdır.Kuranda tabiatın oluÅŸumu ile ilgili bazı ayetler vardır, fakat bunların amacı tabiat hakkında bilgi vermek deÄŸildir.Tabiat,tecrübi akılla kavranacaktır.Bu tür ayetlerin amacı nasihat ve öÄŸüt amacına yöneliktir. Ä°nsanların ibret duygularını harekete geçirmek,Allah'ın nimetlerini anlamalarını saÄŸlamak ve onları fikretmeye, düÅŸünmeye teÅŸvik içindir. islam bütünüyle makbul bir dindir.Vahiy ve akıl uyum içindedir.Bu uyumu ortadan kaldıran her ikisinde tasıatı deÄŸildir.Bu uyumsuzluk insanın zaaflarından kaynaklanmaktadır.Çünkü vahyi indirdiÄŸi hedeften saptıran,aklı belli maksatlar için kullanan insandır.
 
Akıl dini tanımak ve onun Allahtan geldiÄŸini anlamak için onun delillerini inceler.Aklın,insanoÄŸlu tarafından yanlış amaçlar için kullanılması,ÅŸehevi arzulara alet edilmesi sebebiyle ona bir teklif ve yol gösterici olarak vahiy lazım olmuÅŸtur.Keza fenomenler dünyasının dışına aklın ulaÅŸması da mümkün deÄŸildir.Gayb aleminin bilgisine ulaÅŸmak ancak vahiyle mümkündür.
Bilgi ve hüküm elde etmede akıl hem birinci ÅŸahid,hem birinci delil hemde birinci sebebtir.
 
Allahın sayısız ayetleri de akıl sahipleri içindir. Gerek ilahi kitapta gerekse kainat kitabında gösterilmiÅŸ bulunan bunca ibaret kaynakları,aklı olan canlıya Ä°nsana bildirmek istenir.Yalnız gerçek akıl sahipleridir ki bu muazzam kainat kitabını okur ve anlarlar. Ama akılları kendilerine hidayet vasıtası deÄŸil ayak bağı olurlar. Safsatalarının zanlarının, heva ve heveslerinin esiri olarak bir çeÅŸit hayvan hayatı ile yaÅŸamaya devam ederler.Bunlar kafa gözleri açık olduÄŸu halde kalp gözleri kapalı olanlardır.''Zira gözleri kör olmaz fakat asıl göÄŸüslerdeki kalpler kör olur''Çünkü hakiki körlük, gözlerin kör olması deÄŸildir. Esas körlük basiretin kalp gözünün kör olmasıdır. Görme kuvveti salim olsada basireti kapalı ise bir insan ibret verici ÅŸeylere nüfus edemez ve haberleri, olayları idrak edemez.Ama bunlar yeryüzünde gezip dolaşırken akıllarını çalıştırsalardı düÅŸünen kalpleri iÅŸiten kulakları olurdu.[hac 22-46]
 
Aklın, insana yaraşır bir kuvvet ve Allah'ın övdüÄŸü bir deÄŸer olması, ancak insanı kulluÄŸa yönelten ahiretini imar eden , islami her ÅŸeyin temeli ve ana ölçüsü kabul eden bir idrak vasıtası olması ÅŸartıyladır.
 
Aklını kullanan akıllı insan,hikmet-i ilahiyi idrakle,tezekkür ve tefekkürle hakikate nüfuz edendir...
 
Ä°slam’ın birinci özelliÄŸi akla hakim bir din olması .Akıl, kurani tanıma göre kalbin bir türevidir.Bundan dolayı bir çok Ä°slam düÅŸünürü aklı kalpte ve ruhta bulunan manevi bir nur ÅŸeklinde tanımlamışlardır.Akıl ve iman ikiz kardeÅŸtirler.Allah birini öteki olmadan kabul etmez.Akıl hakikate ulaÅŸma yeteneÄŸine sahip olan en büyük araçtır.Akıl,duyulabilir olandan duyulamaz olanın varlığını keÅŸfeder.
Caferi sadık, enfes bir tanımlama yapar aklın fonksiyonu açısından, ''Akıl içimizdeki peygamber, peygamber dışımızdaki akıl.'' Buradan hareketle , peygamber bizlere kıl deÄŸil akıl bırakmıştır.
 
Dindar görünen çok sayıda insanın derin düÅŸünceden ve anlayış geniÅŸliÄŸinden fakir olduklarını görüyoruz  ve üzülüyoruz.Akletmedikleri için hakikat merkezi bir bilgiye ulaÅŸamıyorlar. Bir tarafta aklı olup dini olmayanlar, bir tarafta dindar olup akılsız olanlar diye sanki insanlık ikiye ayrılmış.
 
Aklın hakimiyeti ve basireti ile duyguların sapmalarını gemlememiz lazım.Akıl, Ä°slamda merkezi bir yere sahiptir.Ancak istek ve tutkuların heva ve heveslerin aklı saptırma gücüne sahip oldukları gerçeÄŸide ihmal edilmemelidir.Yakini bir bilgiye saÄŸlam imana ve üstün bir takvaya sahip olan seçkin insanlar kuranın ve varlık dünyasının, ayetleri üzerinde araÅŸtırma yapıp tefekkür ederek akıl güçleri sayesinde hakikatin bilgisini arayacak böylece kalbin nuru olan aklın kılavuzluÄŸunda ilahi muradı, kuranın hikmetini ve tabiatın sırlarını keÅŸfetmeye çıkmaktır.
 
Velhasıl kelam , müslümanlar islam ahlakının temel dinamiklerini ;Hür bir akıl,diri bir kalp , sarsılmaz irade ,güzel eylemlerle , Salih amellerle yakalayabilirler,yaÅŸayabilirler...
 
 
 
Müellif: Bünyamin DoÄŸruer

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.