Bizim birinci işimiz İslâm kalmaktır. Öncelikli vazifemiz ise çocuklarımızı en güzel şekilde koruyup büyütmektir. Çünkü bizdeki emanet, onlara geçecek.
Servet sahibi olduğumuzu düşünürken, o birikimin hizmetçisi haline dönüşebiliriz.
Denilir ki, "menfaat her türlü dili konuşur, her kılığa girer, hatta menfaatlere karşı kayıtsız biri gibi görünmesini de bilir."
Düzgün ve dürüst bir insan olarak dünya yolculuğunu tamamlamak, kazançların en güzelidir.
Gitmek fikri elimden tutmak üzere. Tam o sırada Ahmet Kekeç'i görüyorum. Selam veriyor, kendimi tanıtıyorum.
Kişisel yahut kurumsal, her ayrılık yorucu bir süreçtir. 'Severek ayrıldılar' diye çok kullanılan bir kalıp var. Bu ayrılık çeşidiyle henüz karşılaşmadım.
Bunca olumsuzluğa rağmen iyiliğe küsmemek, yılgınlığa düşmemek, pişman olmamak, bu yoldan ayrılmamak icap ediyor. Halis niyetle ve karşılık gözetmeden yapılan her iyilik, mutlaka yüz
Büyük Osmanlı Devleti'ni yıkıma sürükleyen temel neden, birkaç asır boyunca Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden süren ağır Rus baskısı idi. Kimileri bütün kabahati İngilizlere yüklüyo
Birkaç gün önce şu dizeyi yazdım, sonra kullanmaktan vazgeçtim: 'Allah şifa versin, insanlar zehir.' Bunu yazarken aklıma iyiliği utandıran kimseler, silerken de güzelliği hiç durmadan ta
Ömrümün önemli bir kısmı muhacirler arasında geçti. Tanıdıklarımın hepsi Balkan kökenli idi. Arnavut, Boşnak, Pomak gibi.
İyilik kıymetli, kötülük kıymetsizdir. Furkan Türkmen’den ödünç alıp söylersek; değerli olan saklanmak, korunmak ister.
Bilinen bir gerçektir: Batı dünyasının barıştan anladığı, karşı tarafın teslim olmasıdır. Bunun başka türlüsü yoktur. Reel politiğe teslim olmak da aynı anlama gelir.
Peygamber Efendimiz"in özelliklerini okurken, ÅŸu cümle dikkatimi çekmiÅŸ ve hemen altını çizmiÅŸtim: "Sıradan deÄŸildi, fakat sıradan insanlar gibi yaÅŸardı." "Biz insanın dışına bakmayÄ
Yazımıza bir soruyla başlayalım: Hassasiyet nedir?
'Bu sene hiç alıç yiyemedik' diye bir cümle kurmuştum. Hemen ertesi gün evime bir poşet dolusu alıç geldi.