Sosyal Medya

Makale

Yarınları tekinsizlikten kurtaracak olan nedir?

Meslekler ikiye ayrılıyor: Çok para kazandıran meslekler, para kazandırmayan mecburen yapılan meslekler.

Para kazandıran meslekler deyince bir zamanlar akla doktorluk gelirdi, baÅŸarılı gençlerin ufuk çizgisi tıp fakültesi ile biterdi.

Bir zamanlar... Zaman içinde Türkiye'de doktor olmak deÄŸer aşınmasına uÄŸradı. Doktor ebeveynler çocuklarının doktor olmasını artık pek istemiyor.

Meslekler arası saygınlık sıralamasında en büyük aşınmanın doktorluk mesleÄŸinde olduÄŸunu ortaya çıkardı son araÅŸtırmalar.

Neden?

Medyanın özensiz dili, hasta yakınları tarafından dövülerek öldürülen doktor haberleri, doktorları dövülebilen meta seviyesine indirdi.

Doktorların kusurlarına odaklanan medya, onların sınır tanımayan seferberliÄŸini, çalışma ÅŸartlarının güçlüÄŸünü aynı iÅŸtahla haber yapma arzunu duymadı. DUYMUYOR!

Biz, güvenli bir ÅŸekilde evlerimizde otururken, doktorlar dünyanın dört bir tarafında hastalara ÅŸifa sunuyor. Yeryüzü Doktorları mesela. Hastalara ÅŸifa, yaralılara merhem sunmak için yıllık izinlerini ateÅŸ hattında yapıyorlar.

Kum, güneÅŸ, deniz deÄŸil. Bombaların altında. Ya da kuÅŸ uçmaz kervan geçmez yollarda.

Yeryüzü Doktorları'ndan Ekrem Kınık' ı sosyal medyadan takip ediyorum. Yeryüzü Doktorları'nın gittiÄŸi yerlerde karşılaÅŸtıkları hikayeleri paylaşıyor. O paylaşıyor, lakin benim çoÄŸu zaman iki haberi üst üste okumaya takatım yetmiyor. Benim okuyamadığım habere orada insanlar maruz kalıyor.

Dünya, iyilerin kendilerini yakarak dünyaya yaydıkları enerji ile dönüyor.

Gazze'de günlerce uykusuz yaralıları tedavi etmeye çalışan Norveçli doktoru hatırlıyorsunuz muhakkak... Profesör Mads Gilber. Ve iÅŸte insan diye kalbimizde yer açtığımız doktor.

Kuzey Afrika'da hızla yayılan ebola virüsü ile mücadele etmek üzere bölgeye giden ve hayatını kaybeden doktorlar. Son nefeslerinde dünyanın dikkatini bölgeye çekmeye çalışmış, kaybeden dünya diye imdat imdat demiÅŸlerdi.

Bazılarımız bu haberleri hiç okumuyor bile. Sadece sonbahar defilelerinden, sonbahar hazırlıklarından, sonbahar turlarından haberdar olmak üzere seçici algıları devrede. Ve bakınız ÅŸu günlerde ne kadar da mutlular. Tam otomobilleri ile geçip giderken kırmızı ışık yanınca görüverdiler KENDÄ°LERÄ°NÄ° en harika ÅŸekilde TEMSÄ°L eden o REKLAMI! Son model açık araba, arabanın direksiyonunda baÅŸörtülü hanımlar. Şık, zarif, elegan. Ne gan ne gan. Elegan.

Ä°ki baÅŸörtü daha çok satasınız diye, lüksü körükleyen imajlarınız!!! Ve hepimiz din kardeÅŸiyiz öyle mi?

Bazıları zevkinde sefasında dünya umurunda deÄŸil, üstü açık araba direksiyonunda pazarlanan baÅŸörtüsü ile temsil edilmenin doruÄŸunda mutlu mesut.

Ama bir de diÄŸer BAZILARI var. Mesul olduklarımız. Onlar o kadar dipteki yarına bakmaya, baÅŸkasının hikayesi ile ilgilenmeye zaten takatı yok. Günü kurtaracak kadar ekmek ve su, çocukları için güvenlikli bir dam altı.

Geriye kaldı orta tabakanın makul insanları...

Sosyal sorumluluk projelerini okurken –sosyal sorumluluk projesi derken elbette instegram için poz biriktirme tantanalarını kast etmiyorum- ah ne güzel insanlar var demenin ötesine geçmemiz gerekiyor.

Gençlerden ÅŸikayetçi olmak kolay. Yediklerini içtiklerini dile dolamak kolay.

Zor olan kafelerde oturan gençleri baÅŸkalarının hayatına yaklaÅŸtırabilmek, yakınlaÅŸtırabilmek.

Dengeli bir hayat, almak ve vermek ile mümkündür. Güzellikleri alır, bünyemize dahil eder sonra oradan edindiÄŸimiz enerji ile zikrimizi, fikrimizi, bedenimizi yorarak arınır ve dinleniriz.

Günümüz gençliÄŸi hiçbir iÅŸ yapmadığı halde niye bu kadar yorgun?

SorduÄŸum soruya cevap ararken Aksaray'dan Sevgili Gülser Hanım aradı. Eski Aksaray Valisi Orhan AlimoÄŸlu'nun dar gelirli gençlerle baÅŸlatmış olduÄŸu okuma seferberliÄŸinin yeni Aksaray Valisi Åžeref Ataklı ile devam ettirildiÄŸini, tanışmış oldukları çobanı ve onun on çocuÄŸunu anlattı sevinçle. Çocukların hepsinin okuma azmi ile dolu olduÄŸunu, kızlarından birinin EskiÅŸehir Anadolu Üniversitesi'nde okumakta olduÄŸunu anlattı.

Yazıyı baÅŸladığım noktadan bitireyim. Yaz boyu tatil yaptırdığınız, tatil yaparken kucak dolusu para harcadığımız çocuklarımız okullarına bezgin ve mutsuz baÅŸladı.

Oysa yaz boyu bir sorumluluÄŸu yerine getiren çocuklar, gençler muazzam bir enerji ile girdiler yeni öÄŸrenim yılına.

Ayet-i Kerime'yi hatırlayınız. Bir işten yorulunca başka bir işle dinlenmeyi tavsiye eden Ayet-i Kerime'yi.

Bizi birbirimize yakın eyleyen vakti bereketlendirme ÅŸuurumuzdur. Gerisinin bir önemi yok.

Sadece kendi çocuÄŸumuz için para harcayarak ona istikbal kuramayız. Kimsesiz çocuklar için, yetimler, yoksullar için harcadığımız paradır çocuÄŸumuza istikbal hazırlayacak olan.

Güvenlikli sitelere taşınarak güvende olamayız. Åžehrin her bir sokağından kendimizi mesul hissederek güvende olabiliriz ancak.

Sonra ülkenin, sonra dünyanın her bir sokağından sorumlu olarak.

Sorumluluk sahibi bireylerin enerjisi bitmez. Huzuru eksilmez.

Hücrelerinde 'Her dem yeniden doÄŸarız bizden kim usanası' diyen bir enerji yüklüdür çünkü.

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.