Sosyal Medya

Makale

Wikileaks belgelerinde Baykal ve Kılıçdaroğlu

Kaset kumpasıyla CHP genel baÅŸkanlığından uzaklaÅŸtırılan Deniz Baykal, ilk defa, konuyla ilgili bilgisi olduÄŸunu belirten Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun adını verdi. Baykal, KılıçdaroÄŸlu’nu bildiklerini açıklamaya davet etti.

Kemal Bey ise daha önce dile getirdiÄŸi gibi kaset kumpasının faili olarak ErdoÄŸan’ı iÅŸaret etti. Baykal’ı görüntüye alanların kaydı ErdoÄŸan’a izlettirdiÄŸini ve ErdoÄŸan’ın söz konusu kaydı izlerkenki görüntülerini de bizzat kendisinin gördüğünü söyledi. 

Kemal Bey’in açıklamakta zorlandığı ve yanıtını veremediÄŸi soru, kaset tuzağını kuranların bunu neden kendisine anlattığı? Baykal’ı kasete çekiyorlar, ardından bunu ErdoÄŸan’a izlettirerek onu da kaydediyorlar ve bunu da Kemal Bey’e mi anlatıyorlar? Peki niçin? 

Kemal Bey’in gözünden bakıldığında bu senaryo, fazlasıyla tuhaf bir komplo hikayesine benziyor. 
Yani Tayyip ErdoÄŸan, Baykal’a keset tuzağı kurulması talimatı vererek CHP’nin başına Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun geçmesini mi saÄŸladı? 

Dönemin BaÅŸbakanı ErdoÄŸan’ın çalışma ofisinde ve evinde “böcek” bulunmamış olsa, kullandığı kriptolu telefonlar Paralel örgüt tarafından dinlenmese ve Kemal KılıçdaroÄŸlu, partisinin grup toplantısında Cemaat’in montajladığı tapeleri okumasa söylediklerine ve iddialarına belki farklı bir açıdan yaklaşılabilirdi. Fakat, Baykal’ın kasetinin üzerine oturan Kemal KılıçdaroÄŸlu oldu; hatta 17-25 Aralık darbesiyle ErdoÄŸan’ı devirebilselerdi Kemal Bey, ErdoÄŸan’ın da koltuÄŸuna oturacaktı. 

Siyasi hayatında muteber bir politikacı olmadığını defalarca kanıtlamış biri olarak Kemal Bey’in anlattığı hikayeyi bir tarafa bırakırsak; kaset kumpasıyla CHP üzerinden Türk siyaseti dizayn edilmek istendi. Bu operasyonu paralel örgüte gerçekleÅŸtirdiler ancak arkadaki güç pek de yerel deÄŸildi. CHP, iç siyasi hesaplar ve dinamikler üzerinden deÄŸil, uluslararası yapıların ihtiyaçları ve istekleri üzerinden dizayn edildi. 

Baykal’ın tasfiye süreci veya CHP’nin dizayn edilmesinin hazırlıklarına kaset kumpasından tam bir yıl önce baÅŸlandı. Wikileaks belgelerine göre ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Ä°stihbarat AraÅŸtırma ve Operasyonlar BaÅŸkanı Suzanne McCormik tarafından 1 Haziran 2009’da Ankara BüyükelçiliÄŸi ve Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸu’na gönderilen telgraflarda CHP’de alternatif genel baÅŸkan arayışı için araÅŸtırma talimatı verilmiÅŸ. O telgrafın yanıt aradığı sorular şöyle: 
“- CHP’nin erken bir parti kurultayı toplama konusunda düşüncesi var mı? 
- CHP’nin 2011 seçimlerine giderken tabanını geniÅŸletmek için ne gibi müstakbel planları var ve bu planları nasıl hayata geçirecek? 
- CHP lideri Deniz Baykal’ın parti içerisindeki denetim gücü nedir? Baykal’ın liderliÄŸine karşı içten muhtemel tehditler var mı? EÄŸer varsa, bu ÅŸahıslar dışarıdan destek alıyorlar mı? 
- Baykal’ın, KılıçdaroÄŸlu ile iliÅŸkisi nedir? CHP, KılıçdaroÄŸlu’nun Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı yarışında aldığı oyu nasıl deÄŸerlendiriyor? Baykal kendisini KılıçdaroÄŸlu’nun popülaritesine karşı korumak için ne gibi önlemler düşünüyor? 
- KılıçdaroÄŸlu’nun CHP’deki istikbali, öz geçmiÅŸi ve muhtemel siyasi planları konusunda daha fazla bilgiye müteÅŸekkir olacağız. Onun siyasi müttefikleri kimler? Parti liderliÄŸi için Baykal’ın ciddiye alınabilecek diÄŸer potansiyel rakipleri ve/veya halefleri kimler?” 

Bu soruların içeriÄŸine ve mahiyetine bakıldığında Deniz Baykal’ın gönderilmesi için tam 1 yıl öncesinden hazırlık yapılmaya baÅŸlandığı rahatça anlaşılıyor. Baykal’ı genel baÅŸkan koltuÄŸundan uzaklaÅŸtıran güç ile Kemal KılıçdaroÄŸlu’nu o koltuÄŸa getiren gücün aynı olduÄŸu söylenebilir. 
Kaset kumpasına bir de bu açıdan bakmakta yarar var.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.