Sosyal Medya

Makale

Libya'daki iktidar kavgasının galibi yok

Dünyanın dikkati, Suriye ve Irak'ta yaÅŸanan dehÅŸet verici geliÅŸmelere yoÄŸunlaÅŸmışken, Levant bölgesinin bir vekil savaşı alanına dönüÅŸüm süreci Libya'ya da sessiz sedasız aksetti. Ülkenin iki rakip hükümeti arasında, kilit kurumlarının denetimi ile askeri üstünlük ve tam meÅŸruiyet saÄŸlama üzerinden ÅŸiddetli bir mücadele yaÅŸanmaya baÅŸladı.

ÇoÄŸu ülke, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'ni (TM) Libya'nın meÅŸru yasama organı olarak tanısa da, TM bir destek kaybı yaşıyor. BaÅŸkent Trablus'un kilometrelerce uzağındaki güvenli mevkiinde giderek yalnızlaşıyor. Halk desteÄŸi de, Trablus'u elinde bulundurup yarı muktedir ÅŸekilde idare eden Libya Åžafağı (Fec-i Libya) isimli Misrata merkezli ittifaka doÄŸru kayıyor.

Bu dinamik, uluslararası toplumun barış görüÅŸmeleri konusundaki strateji deÄŸiÅŸikliÄŸine de yansıdı. 17 Eylül 2014'te Madrid'de düzenlenen "Libya'da Ä°stikrar ve Kalkınma Konferansı"na sadece Tobruk merkezli TM temsilcileri davet edilmiÅŸti. 29 Eylül'de Libya'nın tarihi yerleÅŸimlerinden Gadames'in ev sahipliÄŸi yaptığı görüÅŸmelerde iÅŸ, Libya Åžafağı'nı destekleyen TM üyelerini boykot edecek noktaya vardı.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM), bir süre önce yaptığı açıklamada, görüÅŸmelerin bir sonraki turuna Libya'nın güçlü milis liderlerinin de dahil edileceÄŸine dair güvence verdi. Tüm taraflar, kutuplaÅŸtırıcı söylemler benimseyip uzlaÅŸmaz tutumlar içine girdikleri için suçlu. Ama her iki kesimde de çoÄŸunluk, arabuluculuk gayretlerinin potansiyel öneminin artık farkında.

Netice itibarıyla, Libya'daki son geliÅŸmeler, rakip kesimlerin, ilerideki olası uzlaÅŸma müzakeresinde daha güçlü bir konumda bulunabilmek için koz olarak kullanabilecekleri fiili gerçekler oluÅŸturma çabaları ÅŸeklinde okunabilir. Süreci bozma amacı güdenler, sadece Ensaru Åžeria ve Misratalı komutan Salih Badi gibi görüÅŸmelere çaÄŸrılmayacak birkaç kesim.

Tarafların ellerini güçlendirme çabası

Libya'daki hiçbir kesim, ülkenin tümünü yönetebilecek kadar güçlü. Dışarıdan gelecek yardımlarla bile olsa, rakipleri karşısında ezici zafer kazanabileceklerini düÅŸünecek kadar büyük bir yanılgıya kapılma olasılıkları da düÅŸük görünüyor.

TM ve Abdullah Sini baÅŸbakanlığındaki hükümet, General Halife Hafter öncülüÄŸündeki Ä°slamcılık karşıtı kampla aynı görüÅŸte. Hafter, Bingazi'deki Ä°slamcı milislere karşı yürütülen Onur Operasyonu'nun başını çeken isim.

Hafter, 15 Ekim'de Bingazi'ye yönelik saldırılara yeniden baÅŸlarken, batıdaki Zintan Tugayları de Kikla kentini Libya Åžafağı'ndan geri almaya çalıştı.

Son aylarda hem Zintan Tugayları hem de Hafter'e baÄŸlı güçler, rakipleri Libya Åžafağı karşısında etkisiz kalmış durumda. Onların Ä°slamcılara karşı giriÅŸtikleri bu koordine saldırı, Hafter'in söylemlerine raÄŸmen, bir anda Ä°slamcıları alt edebileceklerine inanmaya baÅŸladıkları anlamına gelmiyor. Bu hamleleri, daha ziyade barış görüÅŸmelerine girmeden ya da Hafter görevinden ayrılıp daha fazla kurumsal aktöre yer açmadan önce pozisyonlarını güçlendirmek istemelerinden kaynaklanıyor.

Aslına bakılırsa, Libya Ordusu, saldırı sırasında Hafter'in Onur Operasyonu harekâtını, sanki kendilerininmiÅŸ gibi benimsediklerini duyurdu. Libya Ordusu'nun açıklaması, Tobruk yönetiminin, Hafter liderliÄŸindeki harekâtta elde edilecek her türlü askeri ilerlemeden kendisine de pay çıkarmasına imkân vermekle beraber, Onur Operasyonu'nun, milislerle fazla yakın olan rakibi Libya Åžafağı'ndan daha fazla bir meÅŸruiyeti olmadığını da açık bir ÅŸekilde ortaya koydu.

BaÅŸkente gelince, eski parlamentonun Ä°slamcı üyelerinden meydana gelen Milli Genel Kongre (MGK) ve Ömer Hasi liderliÄŸindeki Ulusal KurtuluÅŸ hükümeti, Libya Åžafağı milislerinden destek görüyor. Bu kesim, askeri açıdan kesinlikle avantajlı konumda bulunuyor. Yine de barış görüÅŸmelerine katıldıklarında ellerinin güçlenmesi için daha fazla siyasi meÅŸruiyete sahip olmaları gerektiÄŸi aÅŸikâr. Ulusal KurtuluÅŸ hükümeti, TM'nin uluslararası itibarını, sadece kaba kuvvet ve kurumsal hilelerle onlardan alamazlar. Ama Trablus'u düzgün bir ÅŸekilde yönetirlerse, müzakerelere neredeyse TM ile eÅŸit mevkide, meÅŸru katılımcılar olarak girebilirler.

Petrol geliri kavgası

Buradaki meÅŸruiyet ve güç savaşı, Libya'nın en önemli iki kurumu olan Merkez Bankası ve Ulusal Petrol Åžirketi (NOC) üzerinden yürüyor. TM'de 14 Eylül 2014'te yapılan oylamadan, Merkez Bankası BaÅŸkanı Sadık Kebir'in görevden alınması kararı çıktı. Lakin görünen o ki, bankayı hâlâ Kebir yönetiyor. Onun vasıtasıyla Ä°slamcı hükümet, ülke maliyesi üzerinde en azından bir nebze kontrol sahibi oluyor.

Merkez Bankası, Ekim 2014 başında, baÅŸkentteki Hasi hükümetine, vatandaÅŸlara 3 ay boyunca aile yardımı ödemeye yetecek miktarda para aktardı. MGK denetimindeki kamu harcamalarından sorumlu merciler de, kamu sektörüne 200 bin dinarlık ödeme sınırı getirdi.

DiÄŸer yandan, Hasi kabinesinin Petrol Bakanı MaÅŸallah Zvey, Trablus'taki NOC genel merkezi ile kurumun web sitesini bizzat ele geçirdi. Kurum yetkililerinin, talimatları artık Zvey'den aldıkları bildiriliyor. Aslına bakılırsa, Libya hükümetinin resmi web sitesi de, Hasi liderliÄŸindeki Ulusal KurtuluÅŸ hükümetinin kontrolünde. Sanal ortama dair bu gerçekler, Trablus hükümetinin bağımsızlık ve meÅŸruiyet iddiasının doÄŸrulanmasına ciddi katkı saÄŸlıyor.

Libya'daki son askeri hamleler, taraflardan hiçbirinin yürüttükleri savaşı kazanamayacağını ortaya koyuyor. Ancak askeri manevraları müzakere masasında baÅŸarılı bir stratejiye dönüÅŸtürebildikleri takdirde, her ikisinin de siyasi avantaj elde edebileceÄŸini gösteriyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.