Sosyal Medya

Makale

İnsanlığın soykırım psikolojisi

Yeryüzünün bir tek kıtası yoktur ki, insanoÄŸlu orada kendi türünü vahÅŸice öldürmesin. Toprağından zenginlik çıkan bir tek yer yok ki, orada toplu katliamlar, soykırımlar yapılmasın. Afrika'nın, Asya'nın, Amerika'nın doÄŸusu, batısı, kuzeyi ve güneyi bu acımasız insan katliamı hikayeleriyle dolu.

Sadece son 100 yıla bakın:
Belçikalılar Kongo'da, Ruanda'da.
Fransızlar Ruanda, Cezayir, Tunus, Senegal ve daha bir çok yerde.
Almanya Nambia'da, Polonya'da.
Ruslar Kırım'da, Kafkasya'da.
Amerika kendi ülkesinde, Kanada'da, Vietnam'da, Japonya'da
Ä°spanyollar Latin Amerika'da.
Ä°ngilizler, Hindistan'da, Çin'de, Avusturalya'da ve dünyanın bir çok ülkesinde.
Sırplar Bosna'da.
Saddam yönetimi Halepçe'de, Kürdistan'da...
Ä°srail Filistin'de.
Esad ailesi Suriye'de.

Listeyi çok uzatabiliriz. Bu yerlerde öldürülen insan sayısını yazmaya elim varmadı. Rakamlar milyonlarla ifade ediliyor, sürgün edilen insanların sayısı bilinmiyor.
Ölü sayısının saÄŸlıklı tutulduÄŸunu zannetmiyorum. Kim soykırım yaptığı insanların sayısını kayıt altına alır ki? Orada önemli olan, ne kadar çok insan yok edilirse, o kadar baÅŸarı sayılması.

Hep merak ettiÄŸim bir ÅŸey vardır, uzaylı birini dünyaya getirsek ve bizi anlatmasını istesek neler yazardı acaba? Bazen insanlığıma yabancılaşıp kendi türümü yıldızlar ötesinden gelen biri gibi anlatamaya çalıştığım olmuÅŸtur.
Mesela: “Ä°nsan denen canlı türü öylesine karmaşık bir yaratık ki, kendi türünü yok etmek için akıl almaz yöntemler geliÅŸtirmiÅŸ. ÖrneÄŸin, daha iyi ve daha çok insan türü nasıl öldürülür öÄŸrenmek için üniversiteler, okullar (Askeri, harp okulları) kurmuÅŸ. Ä°nsan türünü bir seferde ne kadar çok öldürebiliriz, diye binlerce insan yoÄŸun araÅŸtırmalar yapıyor. Buldukları öldürücü silahlarla gerçekten de bir seferde yüz binlerce insan türü öldürmüÅŸler. Aynı insan türü 'kaplumbaÄŸa' isimli bir hayvanın hayatını kurtarmak için de çok büyük çabalar sarf edebiliyor.”

Bir uzaylının gözünden kendimizi anlatsak, yani kendi türümüze yabancılaÅŸsak, ortaya çok garibimize giden ÅŸeyler çıkar.
Peki hayvanları konuÅŸtursak hakkımızda neler söylerlerdi?
Aslan: “Hiçbir hayvan bir diÄŸerini zevk için öldürmemiÅŸtir. Kendinize akıllı hayvan demeyin.”
KuÅŸ: “Bizi boÅŸ yere öldürmeye av sporu diyorsunuz. VahÅŸisiniz”
Sırtlan: “DoÄŸaya bıraktığınız pisliÄŸinizi dünyanın tüm sırtlanları gelse temizlemez. Görgüsüzsünüz”
Horoz: “Birbirinizle vahÅŸice dövüÅŸmeyi bize zorla öÄŸretiyorsunuz. Acımasızsınız.”
Timsah: “Sizin kadar vahÅŸi olup, kendi türümü boÅŸ yere öldürmediÄŸim için çok ÅŸanslıyım. Korkunçsunuz.”

Ä°nsan ancak kendine yabancılaÅŸtığında ne kadar tuhaf olduÄŸunu anlayabilir. Gezegenin en karmaşık, en garip ve en ÅŸaşırtıcı canlı türü biziz. Uzaydakileri bulup onlarla karşılaÅŸtırmaya gerek yok, milyonlarca canlı içinde en korkutucu olanı biziz.
O zaman kendi türümüze yabancılaşıp neden soykırım yaptığımızı, neden kitleler halinde kendi türümüzü öldürdüÄŸümüzü sorduÄŸumuzda, daha mantıklı cevaplar alabiliriz. 'Mantıklı' demek yanlış oldu, daha 'gerçekçi' cevaplar demeliyim.
Gerçek olan ÅŸu ki, insanoÄŸlu aç gözlü ve bunun için her ÅŸeyi yapabilir.

YENÄ°ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.