Sosyal Medya

Makale

Devlet terörü eken, terör örgütü biçer

Mısır'da geçtiÄŸimiz günlerde Uluslararası AF Örgütü SÄ°SÄ°'nin CumhurbaÅŸkanı seçiliÅŸinin 100. Günü dolayısıyla bir insan hakları raporu yayımlamış. Raporda bu 100 gün içinde yüksek oranda keyfi tutuklamalar, hapishanelerde sistematik iÅŸkencenin varlığını, basın, yayın ve düÅŸünce özgürlüÄŸü üzerinde büyük baskılar olduÄŸunu tespit etmiÅŸ.

Ä°lk duyduÄŸumda, ÅŸükür dedim, Uluslararası örgütler tamamen unutmamışlar Mısır'ın adil yönetimler yönünden bahtsız insanlarını. Lakin neden 100 günün hesabı tutulmuÅŸ?

Sisi'nin kendini katekulleyle, bir darbe marifetiyle CumhurbaÅŸkanı olarak seçileli yüz gün geçmiÅŸ, tamam, ama 3 Temmuz 2013 tarihinde bir darbe yaptığı andan itibaren Mısır'da yaÅŸananların hepsinden sorumlu deÄŸil mi? Sisi sadece son yüz gün içinde mi Mısır'ı yönetmiÅŸ oluyor? Af Örgütü kendi mi saf, bizi mi saf yerine koyuyor?

Tam bir komedi gibi cereyan eden seçimin ardından CumhurbaÅŸkanı seçiliÅŸini baz aldığınızda, bir defa, bu komediyi ciddiye almış, onu da meÅŸrulaÅŸtırmış oluyorsunuz.

Oysa meÅŸru bir yönetime karşı darbe yapmakla ilk büyük cürmünü yaptı. Bu cürmün üstüne bir de buna en haklı ve en barışçıl biçimde karşı çıkan kendi halkından üç binini bir günde bir meydanda gözünü kırpmadan katletti. Bu katliamın AF Örgütünü veya baÅŸka hiç kimseyi hala ilgilendirmiyor olması baÅŸlıbaşına büyük bir skandal. Af Örgütü, Sisi'yi af etme ve ettirmenin peÅŸinde mi yoksa?

Bugün eski CumhurbaÅŸkanı için uydurma gerekçelerle bir dizi dava açılmış durumda, ama 3000 sivil silahsız ve barışçıl gösterisi esnasında öldürülmüÅŸ olması ile ilgili bir tane bile açılmış dava yoktur.

Ortada bir gün içinde gerçekleÅŸmiÅŸ 3000 ölüm var ve bu ne Mısır'da ne de dünyanın baÅŸka herhangi bir kurumunda dava konusu bile olmuyor. AF Örgütünün gündeminde de buna dair bir soruÅŸturma olduÄŸunu duymadık.

Bugün Mısır'da siyaset yok, insan haklarına en ufak bir saygı yok, düÅŸünce özgürlüÄŸü yok, muhalif basın yok. Buna karşılık alelacele görülen son derece laubali davalarla yüzlerce kiÅŸiye uydurma suçlarla bir celsede kolaylıkla verilen idam cezaları var.

Halen 40 binin üstünde insan keyfi biçimde tutuklu bulunuyor. Onbinlerce kiÅŸi ise muhalif oldukları için çareyi yurtdışına kaçmakta buluyor. Neresinden bakarsanız insanlığa karşı suçların yoÄŸunlaÅŸtığı bir alan haline gelmiÅŸ Mısır'a karşı orantılı bir insan hakları duyarlılığı veya demokrasi tepkisi yok.

Tabi Mısır'da siyaset alanı tamamen kapatılmış ve inanılmaz baskılar altında her ÅŸeye raÄŸmen barışçıl düzeyde kalmakta ısrar eden Ä°slamcı muhalefet nedense kimseyi ÅŸaşırtmaz, ama bu ÅŸartların sosyolojik olarak kaçınılmaz biçimde üretmesi beklenen karşı ÅŸiddet için 'Ä°slam ve terör' baÅŸlıklı manÅŸetler hazırdır bile.

Mısır'da ana meydanlar, örneÄŸin Tahrir ve Rabia meydanı göstericilere tamamen kapalı durumda. Rejimin ÅŸakası yok. Bu meydanlara yaklaÅŸanı indiriyorlar. Buna raÄŸmen her gün Kahire'nin ve diÄŸer ÅŸehirlerin çevre meydanları onbinlerce kiÅŸinin yine barışçıl olmaya devam eden gösterilerine sahne olmaya devam ediyor.

Normalde büyük haber deÄŸeri olması gereken bu protestolar dünyanın umurunda olmuyor. Ä°hvan barışçıl kalmakta direniyor. Sisi ve yandaÅŸları, Ä°hvan'ı terör örgütleri listesine koydurmaya çalışıyor.

Bu arada meydanlardaki bu barışçıl gösterilerin hiç bir sonuç üretmediÄŸini gören ve her geçen gün hıncı daha da artan gençler ve farklı gruplar, Ä°hvan'ın barışçıl yönteminin geçersiz olduÄŸunu düÅŸünmeye baÅŸlıyor.

Barışçıl kalmakta Gandhi'yi unutturacak bir performans gösteren Ä°hvan'a yapılan bu muamele, gençler için demokrasi yolunun kapalı ve imkansız olduÄŸu, zaten demokrasinin koca bir yalan olduÄŸunu düÅŸündürtüyor. Her geçen gün daha yoÄŸun bir radikalleÅŸme eÄŸilimi yaÅŸanıyor.

Mısır'dan gelen sesler iç açıcı deÄŸil. Terörle mücadele adına seferberlik örgütleyenler Mısır'da siyaset alanının kendi destek veya gözetimlerinde bu ÅŸekilde yok edilmiÅŸ olmasından dolayı IŞİD'in gençler arasında popülerleÅŸtiÄŸini görmüyorlar. Gördüklerinde ise büyük bir ÅŸaÅŸkınlık yaşıyor, 'nasıl olur ki?' diye saf saf soruyorlar.

Oysa daha önce de söylediÄŸimiz gibi, OrtadoÄŸu'da darbe eken öfke biçer. Diktatörlük ve muhaberat zulmü eken karşılığında illegal örgütsel eylemlerin sonuçlarını biçer. Dışlama ve ayırımcılık eken, karşılığında halkların isyanını biçer. Devlet terörü eken, o terörü görmezden gelen, terörü devlet yaptığında bunu savunma hakkı kapsamında gören, terör örgütü biçer, IŞİD biçer.

IŞİD'i gerçekten anlamak ve ona karşı mücadele etmek isteyenler iÅŸe bu deÄŸerlendirmeyle baÅŸlamalı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.