Sosyal Medya

GecikmiÅŸ Borcun Telafisi

İstanbul'da değişik vesilelerle çevremdeki insanlara küçük hediyeler verdiğimde hep Uşaklı Bakkal İsmail Hakkı Abi gelirdi aklıma. Borç yükünden kurtulma adına keşke şu hediyelerden onlara da verebilseydim diye hayıflanır dururdum.



Bayram ziyaretlerinin ilk faslını bitirdik, ikinci fasıl için AlaÅŸehir'den çıktık Konya'ya gidiyoruz. Kurban Bayramı'nın ikinci günü, yollar sakin; sadece birazcık yorgunluk var. Kula'yı geçtik,

akÅŸamla yatsı arası UÅŸak giriÅŸinde DikilitaÅŸ ışıklardayız. YeÅŸil ışık yandı, ben ani bir kararla direksiyonu sola kırdım, ÅŸansımı denemek istiyorum. Çocuklar hep bir ağızdan 'Baba yanlış girdin!' dediler, ses etmedim. El yordamı göz kararı gidiyorum fakat UÅŸak çok deÄŸiÅŸmiÅŸ; bir zamanlar top oynadığımız alanlara koca koca binalar dikilmiÅŸ.

Tahmini bir mesafe gittikten sonra arabayı saÄŸa çektim, yolun karşısındaki delikanlıya yaklaşıp selam ve bayramlaÅŸmanın ardından Ä°mam Hatip Okulu'nu sordum. Gülerek 'Hangisini soruyorsun Abi, UÅŸak'ta onbir tane Ä°mam Hatip Okulu var.' dedi. Ben de 'Ä°lk yapılan okul' dedim. 'Ben o okuldan mezunum' dedi. 'Aslını sorarsan yavrum ben o okulu da sormuyorum, aynı cadde üzerinde ahÅŸap eski bir Ä°mam Hatip Okulu vardı ben onu arıyorum' dedim. 'Orası ÅŸu an yurt oldu' dedi. 'Onun karşısında küçük bir bakkal olacaktı' dedim, 'Tamam!.. Sen Tokerler'i arıyorsun' dedi, 'Evet' dedim.

Aradığım adresin yakınlarında olduÄŸumuzu tahmin ediyordum; delikanlının tarifi ile sokağın bitiminden saÄŸa dönünce hemen az ilerideki okulumuzu gördüm. Arabayı park ettikten sonra sırtımı okulun kapısına verdim, sanırım hafif sol çaprazdaki ÅŸu bina olması lazım dedim ve en alttaki zile bastım. GiriÅŸteki dairenin kapısını ak sakallı biri açtı. Selam verip Ä°smail Hakkı Abi'nin bakkalını sordum 'Burası' dedi. 'Siz kimsiniz?' dedim, 'Büyük oÄŸlu Yusufum!' dedi.

O zamanki bizim küçük bakkal bugün büyük oÄŸula mesken olmuÅŸ. Kısa tanışma faslının ardından 'Kaç kardeÅŸtiniz siz?' diye sordum 'Üç' dedi. 'Bir dakika' deyip geri arabaya döndüm. Ziyaretlerde lazım olur diye yanıma aldığım Erzincan Kemah ballarından üç kavanozu ayrı ayrı hediye poÅŸetlerine koydum, Yusuf Abi'ye takdim ettim. Gayet samimi bir davetle 'Ä°çeri buyrun' dedi, 'Arabada çocuklar var Abi' dedim. 'Olsun, onlar da gelsinler' dedi.

Davete icabet edip çocuklarla birlikte içeri geçtik, haremlik selamlık oturduk muhabbet ediyoruz. Ä°çimde tatlı bir huzur, garip bir mutluluk var. Sıradan bir evde deÄŸil de sanki Mescid-i Haram'da revakların altında oturuyoruz.

Özetle geçmiÅŸi yad ettik, Ä°smail Hakkı Abi'den bahsettik. OkuduÄŸumuz okulun daha önce Papaz Okulu olduÄŸunu ve binanın Kur'an Kursu olarak kullanılacağını öÄŸrenen Ä°talyan sahiplerinin o zamanlar bu binayı bize yarı fiyatına verdiklerini ilk defa öÄŸreniyordum.

Minarelerden yatsı ezanları okunmaya baÅŸlayınca Yusuf Abi gözlerime baktı 'Ne diyorsun?' dedi. Anladım ki bu adam cemaate müdavim, 'Gidelim Abi' dedim.

Namaz dönüÅŸü yenge hanımın hazırladığı ikramlardan birer parça aldıktan sonra müsaade istedik. SaÄŸ olsunlar verdikleri basit yol tarifi ile hiç zorlanmadan ana yola çıktık. Arafat'ta günahlardan arınmış, mehtap aydınlığında Müzdelife'ye akın eden ihramlı hacılar gibiyim; tarifsiz bir dinginlik, bir hafiflik var üzerimde.

Bu ziyaretten herkes memnun, fakat sebep ne?.. Biz buraya niçin geldik?.. Kim bu adamlar?.. Çocukların merak ettiÄŸi konu bu.

 
Bundan elli iki sene önce 1970 yılında ben bu okula yeni baÅŸlamıştım. Teneffüslerde Ä°smail Hakkı Abi'nin bakkalına koÅŸar atıştırmalık bir ÅŸeyler alırdık. Küçük bakkal adeta arı kovanına dönerdi; kimin ne aldığı ne verdiÄŸi belli olmazdı. Kim kime dum duma yani. Babamın verdiÄŸi harçlık bitince çocuk aklıyla kalabalıktan istifade edip bir iki kere bakkaldan bisküvi ve gazoz almış fakat parasını ödememiÅŸtim.
 
Ä°stanbul'da deÄŸiÅŸik vesilelerle çevremdeki insanlara küçük hediyeler verdiÄŸimde hep UÅŸaklı Bakkal Ä°smail Hakkı Abi gelirdi aklıma. Borç yükünden kurtulma adına keÅŸke ÅŸu hediyelerden onlara da verebilseydim diye hayıflanır dururdum.
 
Hiç hesapta olmayan çat kapı ziyaretin sebebi iÅŸte bu. Uzun yıllar unutulmuÅŸ, gecikmiÅŸ borcun telafisi.
 
Mehmet AktaÅŸ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.