Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Bahadır Yenişehirlioğlu : Yazarlığa hazırlanmak diye bir şey olamaz hayat sizi size yaşattıkları ile zaten buna hazırlıyordur

Bahadır Yenişehirlioğlu son dönemlerde insanlarıın sevgisini ve saygısını kazanan bir aydın olarak karşımıza sıkça çıkıyor. Uzun bir müddet avukatlık yapan Yenişehirlioğlu daha sonra ise roman yazmaya başlıyor. Yetkin ve üretken bir yazar olarak romanlarındaki başarısını oyunculukta da gösteren Yenişehirlioğlu şu sıralar Payitaht Abdülhamid dizisinin sevilen karakteri Tahsin Paşa’yı canlandırıyor. Ayrıca çeşitli organizasyonlarda ve sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan Yenişehirlioğlu’nun hayran kitlesi sadece yurtiçinde değil diğer Müslüman ülkelerde de sürekli artmaktadır.



HAZIRLAYAN: KADÄ°R GÜVEN

YeniÅŸehirlioÄŸlu’nun son romanı ise TimaÅŸ Yayınları’ndan çıkan Hünkârım. Hünkârım romanı Sultan Abdülhamid’in en yakınında bulunan devlet adamlarından Tahsin PaÅŸa’nın unutulan hayatını anlatmakta. YeniÅŸehirlioÄŸlu’nun aktör kimliÄŸiyle TV ekranlarında baÅŸarıyla canlandırdığı tarihi bir karakteri yazar kimliÄŸiyle romanlaÅŸtırması hayli ilginç bir durum. Bu bakımdan istisna bir roman olan Hünkârım’ın arka planını ve yazarının hikâyesini öÄŸrenmek için Bahadır YeniÅŸehirlioÄŸlu ile konuÅŸtuk.

Hünkârım dokuzuncu romanınız oldu. Roman yazmaya diÄŸer yazarlara göre geç bir yaÅŸta baÅŸladınız. Kısa sürede dokuz tane beÄŸenilen roman yazmak kolay bir iÅŸ deÄŸil. Yıllarca yazarlığa kendinizi hazırlamışsınız gibi geliyor bana. Nasıl oldu yazarlığa baÅŸlamanız? Kendinizi yazarlığa hazırlamak için özel bir çaba gösterdiniz mi?

Hatırlıyorum da çocukluÄŸum çok da mutlu geçmedi. Hassas, sorumluluk sahibi, analitik zekâsı güçlü bir çocuk olduÄŸumu ÅŸimdi daha iyi tespit ediyorum. Ä°çimdeki yalnızlık duygusunu atlatmam çok uzun sürdü. Annemin de etkisiyle kitaplar bir anlamda benim sığınağım ve içinde bulunduÄŸum ÅŸartlardan uzaklaÅŸmamı saÄŸlayan araçlara dönüÅŸmüÅŸtü. Böylece kendi dünyamı oluÅŸturmam çok daha kolay oluyordu.

Aldığım hukuk eÄŸitimini yeterince sevmesem de profesyonelce yaptığım meslek sebebi ile ayaklarımın üzerinde güçlü duruÅŸum beni fiziki olarak pek çok yere taşıdı ve dünyayı görme imkânım oldu. Hayallerimde gittiÄŸim coÄŸrafyalar artık gerçeÄŸe dönüÅŸmüÅŸtü. Lakin okuma serüvenim asla kesintiye uÄŸramadı. Pek çok yazara hayranlığım vardı ve onlar o kadar yüksek bir yerdelerdi ki yazmak benim için Kaf dağına tırmanmak gibiydi. Ama her zaman zirvesini görmek istediÄŸim bir daÄŸ.

Günü geldiÄŸinde yazmadığım takdirde içimdeki kayıp parçayı bulamayacağımı fark ettim. Yazarak barışabilirdim. Siyasi sebeplerden idam cezası ile yargılanan aÄŸabeyim Cihana rahmetli babamın aÄŸzından çıkmış gibi yazdığım hayal mahsulü mektuplar aslında benim yıllar öncesinden fiiliyata geçen yazarlığımın ayak seslerinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildi. Bunu çok sonra fark ettim.

Yazarlığa hazırlanmak diye bir ÅŸey olamaz hayat sizi size yaÅŸattıkları ile zaten buna hazırlıyordur. Bütün yaÅŸadıklarım zaten yazarlığımın yapı taÅŸlarını oluÅŸturuyormuÅŸ ta ben bunun farkında deÄŸilmiÅŸim.

Åžunu da eklemek isterim deliler gibi okumayan birinin de asla yazamayacağını söylemeliyim. Belki bunu bir hazırlık devresi olarak görebiliriz.

GeniÅŸ bir okur kitlesine ulaÅŸtınız artık, imza günleriniz çok kalabalık geçiyor mesela. Romanlarınıza bakınca kendinize has bir dil ve kurgu yapısı oluÅŸturmuÅŸ olduÄŸunuz gözükmekte. Bunu nasıl baÅŸardınız? Romanlarınızı yazarken nasıl bir çalışma planı izliyorsunuz?

Sanatçılar toplumun bilinçaltıdır. Ä°nsanoÄŸlu bilinçaltı ile hesaplaÅŸmaktan çoÄŸu zaman kaçar ve yok sayar. Bunun aksini ise yazarların baÅŸardıklarını görürüz. Ä°nsan bizatihi gerçek manada arz üzerinde nasıl duruyorsa aynen onun bir uzantısı olarak öyle de yazar.

Ä°nsanı var eden deÄŸerler ve anlamlar manzumesi vardır ve bizatihi insanı bu alanlardan sıyırdığınız takdirde insan yavanlaşır ve rengini kaybeder. Kokusuz bir çiçeÄŸe dönüÅŸür.

Bir yazar da arz üzerindeki duruÅŸuna uygun olarak yazar. Bu doÄŸal bir sonuçtur. Bunun için hiçbir zaman yani ÅŸöyle ya da böyle yazayım diye bir gayret sarf etmeksizin romanlarımı kaleme aldım. Yazım stilim böyle çıktı ortaya.

Ben kendime has bir adamım bunu çok iyi biliyorum. Bunu bir bilmiÅŸlik olarak söylemiyorum ama kendimi çok iyi tanıyorum. Bu yüzden söylüyorum. Bu kendime haslık yazım dilimi de kendine has kılıyor. Bunun için bir gayret ve çaba sarf etmiyorum.  

Ben kendimi kıyasıya eleÅŸtirebilen biriyim ve bir o kadar da kendimle barışığım. Kendimle nasıl hesaplaşıyor ve ikinci bir ÅŸahıs gibi konuÅŸuyorsam roman kahramanlarım ile de öyle sohbetler ediyorum, çatışıyorum.

Yazım sürecinde roman kahramanlarımla zaman zaman bu sohbetleri sesli yaptığımı fark ediyorum ve bana anlattıklarını kaleme alıyorum. Son romanım HÜNKÂRIM da bir gün çalışma odamda uzun süre tavana doÄŸru bakıyormuÅŸum bunu eÅŸim fark etmiÅŸ ve yanıma geldi “Neden uzun zamandır aynı noktaya bakıyorsun?” diye sordu. EÅŸime döndüm. “Bakmıyorum Tahsin’i dinliyorum, bana eÅŸiyle nasıl tanıştıklarını anlatıyordu,” dedim.

Bu durum belki de dediÄŸiniz gibi kendi dilimi ve kurgumu da oluÅŸturuyor. Velhasıl bunun için çabalamıyorum. Ä°lk romanımdan beri bu böyle.

BeÄŸendiÄŸim yazarlara hep sormak istediÄŸim sorulardır ÅŸimdi soracaklarım. Yazarların hangi yazarları okuduÄŸunu, ilham aldığını veya beÄŸendiÄŸini hep merak etmiÅŸimdir. Siz ömrünüz boyunca kabaca hangi yazarları okudunuz? Hangi yazarları beÄŸendiniz veya beÄŸenmediniz? Edebiyat dünyasından sizi en çok neler etkiledi?

Bunun cevabını size umduÄŸunuz gibi vermeyeceÄŸim. Pek çok yerli ve yabancı yazarı okudum. Okuyorum. Hepsinden ayrı lezzet ve tat alıyorum. Hepsinin heybemde biriktirdiklerimde izi ve payı var.

Ä°dolüm olan bir yazar söylemem, beni derinden deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸüme sürükleyen bu yazardır diye verebileceÄŸim bir isim yok. Pek çoÄŸundan etkilendim ve paylar çıkardım. Bunu yapmaya da devam ediyorum. Bu bitmeyen bir süreç.

Edebi deÄŸeri olmayan hiçbir yazarı okumuyorum.

Para kazanmak amaçlı yani önceliÄŸi para ve ÅŸöhret olan hiçbir yazarı okumuyorum.

Kasıtlı ve planlı bozmaya yönelik yazan hiçbir yazarı okumuyorum.

Popüler kültürün deÄŸirmenine su taşıyan janjanlı yazarları asla okumuyorum.

Benim de bir kitabım olsun ve bunu araç olarak kullanırım diyen hormonlu, reklam destekli yazar bozuntuların yanına asla yaklaÅŸmıyorum.  

Gerçek ve klasikler seviyesine ulaÅŸmış yazarların, ortaya koydukları metinlerin önünde saygıyla eÄŸiliyorum.

Buradan TimaÅŸ Yayınları’ndan yeni çıkan Hünkârım romanınıza geçebiliriz. Dizide canlandırdığınız karakterin romanını yazdınız. Bu edebiyat dünyasında pek görülen bir ÅŸey deÄŸil. Çok müstesna bir iÅŸ olduÄŸu görüÅŸündeyim. Åžunu sormak istiyorum size: TV’de oynadığınız bir karakterin romanını yazmak nasıldı? Neler hissettiniz yazarken?

Bu bir ilk. Bu yüzden heyecan verici. Bir örneÄŸi daha var mı ben bilmiyorum. Bu herkese nasip olacak bir durum da deÄŸil. Bu yüzden ÅŸükrediyorum.

HÜNKÂRIM romanını yazma konusunda beni kışkırtan en güçlü duygu Tahsin’i gerçekten sahiplenmiÅŸ olmam. Yorumladığım TAHSÄ°N PAÅžA karakteri ile öylesine güçlü bir baÄŸ kurdum ki onu benden baÅŸkasının yazmasına asla rıza gösteremezdim. Zira o bana her ÅŸeyini anlattı ve benim bunu kendime saklamam insafsızlık olurdu.

Ben de bir yazar olarak tabi ki his dünyamı kaleme dökmek istedim. Rolümle gösterdiÄŸimi yazı ile beni sevenlere ulaÅŸtırmak istedim. Ä°ç dünyamdakileri kelimelerin, cümlelerin gücüyle deneyimlesinler istedim.

Ä°nsanda hayret, hayranlık, duygu taÅŸkınlığı, duygudaÅŸlık, tatmin gibi hisleri açığa çıkaran güzel sanatlar, birbirleriyle doÄŸrudan ya da dolaylı olarak etkileÅŸim hâlindedir edebiyat da bana göre sanatın en güçlü dallarından. Bir edebiyatçı olarak dizide canlandırdığım ve yorumladığım Tahsin’i onunla kurduÄŸum dünyamı okurlarımla paylaÅŸarak yaÅŸadığım duyguları herkese göstermek istedim.

Edebiyatın ve aktörlüÄŸümün bana kazandırdığı özelliklerinden biri de duygudaÅŸlık yeteneÄŸimi geliÅŸtirmesidir. Hatta edebiyat için duygudaÅŸlık sanatı ifadesi de kullanılır. Bu aynen aktörlük için de geçerli.

Malumunuz duygudaÅŸlık, baÅŸkalarının düÅŸünce ve duygularının ve bunların muhtemel anlamlarının objektif bir ÅŸekilde farkında olma; karşısındakinin duygu ve düÅŸüncelerini temsili olarak yaÅŸama ÅŸeklinde tanımlanır. Ben Tahsin paÅŸa ile öyle bir baÄŸ geliÅŸtirdim ki bunun yazıya dökülmemesi mümkün deÄŸildi.

Duygularımı o denli yoÄŸun yaÅŸadım ki bu tabi olarak cümlelere döküldü.

Yazım sürecinde yanı başımda duran Tahsin paÅŸaya sorularımı yönelttiÄŸimde onu bana cevap vermesi müthiÅŸ bir serüvendi. Buna inanıp inanmamakta serbestsiniz. Ama aynen böyle oldu. ‘HÜNKÂRIM’  romanını bitirmeyi o kadar çok istedim ki bitiremeden başıma bir ÅŸey gelmiÅŸ olsa idi kendimi asla affetmezdim. Bunun için geceler boyu çalıştım. Soluksuz yazdım. Sonuçta beni ve Tahsin PaÅŸa’yı tatmin edici bir eser ortaya çıktı. Bunu biliyorum çünkü Tahsin bana teÅŸekkür etti.

Son olarak yurtiçinde ve yurtdışında devamlı artan bir hayran kitlesine sahipsiniz. Ä°nsanlar sizi sevip sayıyor. DiÄŸer Müslüman ülkelerden bile size bir teveccüh var. Bu duruma siz ve aileniz nasıl bakıyorsunuz?  Ä°nsanların sevgisini kazanmak zordur, sizce insanlar sizde ne buluyor?

Bunun için Allaha ÅŸükrediyorum. Özel hayatımda deÄŸiÅŸen hiçbir ÅŸey yok. Aile hayatım yine eskisi gibi saÄŸlıklı ve mutlu. Biz mutlu bir aileyiz, bunun sebebi aile kavramını çok önemsememiz ve bunu korumak için ne gerekiyorsa yapmamız. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz, özel alanlarımıza asla tecavüz etmiyoruz. Bu inanılmaz, büyük bir konfor.

Aile hayatının önemini kavrayalı çok oldu ve öylede gidiyor çok ÅŸükür. Onun dışında kitleler tarafından daha çok tanınıyor olmak beni huzursuz etmiyor. FotoÄŸraf çektiriyoruz, küçük sohbetler yapıyoruz. Zaten göz önünde olan bir iÅŸ yapıyoruz ve bu yaÅŸadıklarım onun doÄŸal sonucu.

Ben fildiÅŸi bir kulede yaÅŸamıyorum. Halkın içindeyim ve bu beni güçlü bir ÅŸekilde besliyor. Bir sanatçının, gerçek bir sanatçının bunun aksine davranıyor olmasını kabul etmem zor. Hayatın içinde olmak, yazmak ve oynamak açısından büyük veriler sunuyor. Kendimi bundan mahrum edemem.

Görünmez ve ulaşılmaz olmanın, bu çaba içinde olan kiÅŸiyi daha deÄŸerli kılacağına asla inanmadım. Bunu ÅŸiddetle reddettim.

TeÅŸekkürler.

Ben teÅŸekkür ederim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.