Sosyal Medya

Makale

"Nefret ekibi" özeleştiri yapmayacak mı?

Bir süredir yazıyor, dilimizin döndüÄŸünce anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi farklı bir kulvara itmek ve "yönetilemez" duruma düÅŸürmek isteyen, siyasete ve siyasetçiye duyulan güveni sarsmayı hedefleyen, devletin birliÄŸini temsil eden CumhurbaÅŸkanı'nı yıpratmaya uÄŸraÅŸan, milletin fertleri arasında "duygusal kopuÅŸ" amaçlayan sinsi bir oyunun tam ortasındayız. Ä°ÅŸte bu nedenle, görüÅŸü, inancı, kökeni ne olursa olsun bu ülkede yaÅŸayan, ülkesini seven herkesin, bir diÄŸerinin sevgisini ölçmeye kalkışmadan "saÄŸduyu" ortak paydasında buluÅŸması önemlidir. 

***


Askere, polise, doktora ve giderek medyaya, siyasi partilere, sade vatandaÅŸa yönelen, karanlık ellerin parmak izi bıraktığı saldırılar karşısında CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan'ın sergilediÄŸi "devlet duruÅŸuna", BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun aldığı inisiyatife bizler de sahip çıkarız. 
Dün sabah basın toplantısı düzenleyen BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ'un nereden ve kimden gelirse gelsin her türlü ÅŸiddeti sert bir dille eleÅŸtiren, kitleleri demokratik olgunluÄŸa davet eden mesajına imzamızı atarız. CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun dünkü basın toplantısında gençlere yaptığı "provokasyona gelmeyin" çaÄŸrısını "sorumlu siyasetçi" kimliÄŸi ile not ederiz. Gazetemizin merkezine yönelik tacizin ardından KılıçdaroÄŸlu'nun Sabah Yayın Yönetmeni Erdal Åžafak'a, Grup BaÅŸkanvekiliLevent Gök'ün Ankara Büromuza açtığı telefonu "ortak duyarlılık" yansıması olarak hafızamıza yazarız. MHP'li yöneticilerden benzeri hassasiyet beklerken, grubumuzu hedef gösterme veya basın açıklamasında kendi aklınca cezalandırma üslubu sergilenmesini de kayıtlarımızda tutarız. 

***


Bütün bunlardan sonra, kitabın ortasından devam etmemiz gerekirse... "Ä°ki yüzlü, imalı, büyük kini küçük kelime oyunları ile gizleyen anlayışı, algı operasyonlarının kilometre taÅŸlarını" da hatırlamak ve hatırlatmak zorundayız! 
1- 400 vekil meselesi... Parlamenter görünümlü, vesayet mekanizmaları ile donatılmış bugünkü sistemin Türkiye'yi taşımadığı bir gerçek. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "BaÅŸkanlık sistemi" arzusunu yıllardır ifade etmekte iken bunu tutup "400 vekil verilseydi DaÄŸlıca olmazdı" diye sunmak "kasti fauldür", "pardon" denilerek" geçiÅŸtirilemez. 
2- Yüzde 52 vurgusu... Askeri darbe ile devrilen Mısır CumhurbaÅŸkanı Mursi'ye verilen ceza, "Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaÅŸkanına idam" baÅŸlığı ile sunularak, yüzde 52 oyla halk tarafından seçilen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a göndermede bulunulması gazetecilikle, ahlakla baÄŸdaÅŸmaz. Nefret duyguları bezeli bir ekibin iÅŸ yapma biçiminin tezahürü olarak görülür. 
3- 3 dakikalık grup... HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ'ın, en kısa grup konuÅŸması olarak zihinlerde yer eden ve üç kez tekrarladığı "Seni baÅŸkan yaptırmayacağız" beyanı, öyle anlık bir çıkış falan deÄŸildir. Küresel ayağı da olan projedir ve maalesef tutmuÅŸtur. 
4- Åžiddet hamiliÄŸi... HDP binalarına, Hürriyet'e yönelik saldırıları ne kadar kınıyorsak Sabah'a, Star'a, Yeni Åžafak'a yönelik eylemlerin kınanmasını beklemek de hakkımızdır. GüneydoÄŸu'da AK Parti baÅŸta olmak üzere çeÅŸitli partilere yönelik saldırılar da aynı ölçüde lanetlenmelidir. Ama bugün maÄŸduriyetini dile getirenler, dünkü saldırılar karşısında suskun kalmanın utancı ile yüzleÅŸememektedir. 
Netice... Birbirimizi kandırmanın manası yok. GörüÅŸlerimiz farklı. Lakin düÅŸünce uyumsuzluÄŸunu bahane ederek CumhurbaÅŸkanı'ndan baÅŸlayıp bizlere kadar uzanan garez dalgasının tetikleyicileri geç de olsa özeleÅŸtiri yapmalı, asli iÅŸine bakmalı, memlekete hiza vermekten vazgeçmelidir! 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.